Brooklyn’de yaşayan genç ve enerjik bir kadın olan Leila, iki dünya arasında sıkışmış bir kimlikle yaşamaktadır. İran kökenli bir aileden gelen Leila, Amerikan yaşam tarzını benimsemiş olsa da ailesinin kültürel değerleriyle çatışmaktadır. Hayatının merkezine kendi özgürlüğünü, tutkularını ve bireyselliğini yerleştirmeye çalışırken, ailesiyle arasındaki uçurumu daha da derinleştirmemeye çalışır.

Leila’nın “gerçek” yaşamı –yani arkadaş çevresi, romantik ilişkileri ve kariyer hedefleri– ailesinden gizlidir. Ancak bir gün, kalp rahatsızlığı yaşayan babasının New York’ta bir ameliyat olması gerektiğinde ailesi Leila’nın yaşadığı şehre taşınır ve onun düzeni altüst olur. Ailesiyle bir araya gelmesi, yıllardır bastırdığı aidiyet duygularını ve geçmişini yüzeye çıkarır. Tam da bu dönemde, Leila’nın gizlediği yaşam tarzı ailesi tarafından öğrenilir.

Bu çatışmalar sırasında Leila, annesi Shireen ile arasında beklenmedik benzerlikler keşfeder. Onun da zamanında benzer hayaller kurduğu, benzer baskılarla savaştığı ortaya çıkar. Bu kuşaklar arası yankı, Leila'nın kendi kimliğini anlamasında ve affetmesinde önemli bir dönüm noktası olur.

Film; canlı renklerle, özgün mizah anlayışıyla, bol müzik ve dansla bezenmiş, enerjik ama duygusal bir hikâye anlatır. Farklı kültürler arasında sıkışan bir kadının içsel yolculuğunu, bireysel kimliğini koruma çabasını ve aile bağlarını yitirmeme mücadelesini öne çıkarır.