Gözlerden uzak bir California çiftlik evinde düzenlenen bekarlığa veda partisi, eğlence ve mutlulukla başlamışken, gece beklenmedik bir kâbusa dönüşür. Maskeli davetsiz misafirler, partiye acımasız bir saldırı düzenleyerek sekiz kadını hayatta kalmak için savaşmaya zorlar.

Bu kaosun ortasında, sorunlu bir askeri gazi olan Tess liderliği ele alır. Tess, geçmişte yaşadığı zorluklar ve askeri deneyimleri sayesinde soğukkanlı kalmayı başarır ve diğer kadınları organize ederek bir savunma planı yapar. Her biri kendi korkuları ve travmalarıyla mücadele eden bu kadınlar, yürek parçalayıcı bir gece boyunca birlik olup hayatta kalmak için güçlerini birleştirir.

Çiftlik evinin karanlık ve izole ortamında, kadınlar hem fiziksel hem de zihinsel sınırlarını zorlayarak saldırganlara karşı koyarlar. Tess’in liderliğinde, yeteneklerini ve cesaretlerini ortaya koyarak kendilerini savunurlar. Bu süreçte, her biri kendi içsel gücünü keşfeder ve dayanışmanın önemini anlar.

Gece boyunca süren bu ölüm kalım mücadelesi, kadınların birbirlerine olan bağlılıklarını güçlendirir. Tess, diğer kadınlara ilham vererek onları motive eder ve hayatta kalma şanslarını artırır. Korkunun ve şiddetin gölgesinde, kadınlar karanlığın içinden çıkmak ve özgürlüğe kavuşmak için savaşırlarken, aynı zamanda kişisel sınırlarını da aşarlar.

Bu hikaye, dayanıklılık, cesaret ve birlikteliğin gücünü vurgular. Zorlu şartlar altında bile umudunu kaybetmeyen bu kadınlar, hayatta kalmak için verdikleri mücadelede birbirlerine destek olurlar ve en karanlık anlarda bile ışığı bulmayı başarırlar. Gözlerden uzak bir çiftlik evinde başlayan bu bekarlığa veda partisi, kadınların içsel gücünü ve dayanışmasını ortaya koyan bir hayatta kalma mücadelesine dönüşür.