20.yüzyılın çalkantılı ilk yıllarında dünya, imparatorlukların çöküşü ve yeni bir küresel savaşın eşiğindedir. Kaosun gölgesinde, insanlığın kaderini şekillendirecek karanlık bir ittifak kurulmak üzeredir: tarihin en acımasız tiranları, suç dehaları ve savaş kışkırtıcıları, milyonlarca masum insanı yok edecek küresel bir planı hayata geçirmek için birleşmiştir.

Ancak bu ölümcül kumpasa karşı koyabilecek tek bir güç vardır: henüz doğmakta olan, perde arkasında gizlice şekillenen bir örgüt – Kingsman.

Eski bir asker olan Conrad ve aristokrat babası Orlando Oxford Dükü, cephe hattından saraylara, entrikadan ihanete uzanan bir yolculuğa çıkar. Sahip oldukları güç ve ayrıcalıkla değil; zekâ, cesaret ve stratejiyle hareket eden bu öncü isimler, tarihin akışını değiştirecek bir mücadeleye öncülük ederler. Onlar için bu sadece bir savaş değil, bir idealdir: küresel felaketi önlemek ve geleceğin düzenini inşa etmek.

“The King’s Man”, ilk iki Kingsman filminin aksiyon dolu havasını korurken, bu kez köken hikâyesiyle derinlikli bir tarihi macera sunuyor. Gerçek olaylardan ilhamla kurmaca bir tarih yazımı yapan film; casusluğun, sadakatin ve fedakârlığın temellerini gözler önüne seriyor.