Dört yakın arkadaş, çocukluklarından beri her anı birlikte geçiren bir grup kadındır. Gençlik yıllarında eğlenceli, enerjik ve gözü pek olmalarıyla tanınmışlardır. Ancak yıllar geçmiş, her biri kendi hayatının sorumluluklarıyla boğuşmaya başlamıştır. Evlilikler, çocuklar, iş hayatı ve sıradanlaşan bir rutin... Artık çevrelerindeki herkes onları ‘sıkıcı’ olarak nitelendirmektedir.

Ancak içlerinden biri, eski günlerin ışıltısını hâlâ yüreğinde taşır. Arkadaşlarını bir araya getirip bir plan yapar: En yakın dostlarının düğününden önce unutulmaz bir bekarlığa veda partisi düzenleyeceklerdir. Ama bu sıradan bir gece olmayacaktır. Hedef, gençlik yıllarındaki çılgın enerjilerini geri kazanmak, kendilerine olan güvenlerini yeniden keşfetmek ve hayatın sunduğu eğlenceyi yeniden tatmaktır.

Rotayı Bodrum’a çeviren bu dört kadın, güneşin ve denizin tadını çıkaracakları, lüks bir villada konaklayacakları bir hafta sonuna adım atarlar. Ancak planladıkları eğlence, beklenenden çok daha karmaşık ve çılgın bir hâl alır.

Gece hayatının cazibesiyle dolu Bodrum sokaklarında kendilerini kaybederken, geçmişten gelen sırlar ve bitmemiş meseleler de ortaya çıkmaya başlar. Eğlencenin içinde kaybolduklarını zannederken, aslında birbirlerine karşı yıllardır sakladıkları duygularla yüzleşmek zorunda kalırlar.

Geçmişin acı tatlı anıları, içlerinde saklı kalmış pişmanlıklar ve kırgınlıklar yüzeye çıkarken, bir yandan da kendilerine koydukları sınırları aşmaya başlarlar. Hayatın tüm sıkıcılığına karşı cesurca başkaldıran bu dört arkadaş, sadece Bodrum’un sokaklarında değil, kendi iç dünyalarında da bir yolculuğa çıkarlar.

Bodrum’da geçirdikleri her an, hayatlarının monotonluğuna meydan okuyan bir maceraya dönüşür. Ama en önemlisi, birbirlerine olan dostluklarını yeniden keşfederler.

Dönüş yolculuğuna çıktıklarında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Çünkü kendilerini yeniden bulmuş, hayatın getirdiği ağırlıklara rağmen hâlâ o genç, enerjik ve cesur kadınlar olduklarını kanıtlamışlardır.