Buster Keaton’ın hem yönettiği hem de başrolünde yer aldığı bu sessiz film klasiği, mizah ile macerayı zekice harmanlayan bir başyapıttır. The General (General), Amerikan İç Savaşı’nı fon olarak kullanırken, kişisel tutkuların, aşkın ve azmin eğlenceli ve sürükleyici bir hikâyesini anlatır.

Güneyli bir demiryolu mühendisi olan Johnny Gray, hayatında en çok sevdiği iki şeye sahiptir: Tren motoru “General” ve sevgilisi Annabelle Lee. İç savaş patlak verdiğinde Johnny orduya katılmak ister, ancak demiryolu mühendislerinin cephede değil, demiryollarında kalması daha uygun görülür ve başvurusu reddedilir. Ancak bu durum Annabelle’nin gözünde Johnny’yi bir korkak gibi gösterir ve aralarındaki ilişki son bulur.

Gelişen olaylar sırasında Kuzeyli casuslar Johnny’nin lokomotifini kaçırır ve talih bu sefer onun cesaretini kanıtlama fırsatını sunar. General’i ve Annabelle’yi kurtarmak için tehlikeli bir kovalamacaya atılan Johnny, zekâsı, azmi ve şansıyla hem trenini hem de aşkını geri kazanmaya çalışacaktır.

Gerçek trenlerle yapılan aksiyon sahneleri, Keaton’un fiziksel komediye dayalı eşsiz oyunculuğu ve dönemin sinema teknolojisi düşünüldüğünde oldukça etkileyici görsellikteki sahneleriyle The General, yalnızca bir komedi ya da aşk hikâyesi değil, aynı zamanda sinema tarihinin en önemli sessiz filmlerinden biridir. Film, hem teknik ustalığı hem de yaratıcı mizah anlayışıyla bugünün sinemacılarına hâlâ ilham vermeye devam etmektedir.