Amerika’nın Büyük Bunalım yıllarında geçen bu film, dönemin kaotik atmosferi içinde suç ve adalet arasındaki savaşın yoğunlaştığı bir hikâyeye odaklanıyor. FBI ajanı Melvin Purvis'in, dönemin en ünlü ve azılı suçlularını – John Dillinger, Baby Face Nelson ve Pretty Boy Floyd – yakalama çabalarını konu alıyor.

Purvis, Amerikan tarihinin bu zor döneminde, yasaların zayıfladığı, suçun ve yoksulluğun arttığı bir dönemde halkın gözünde kahraman olarak görülen bu suçlulara karşı amansız bir mücadeleye girişir. Dillinger, Nelson ve Floyd gibi gangsterler, banka soygunları ve kaçışlarıyla ün kazanırken, Purvis onları durdurmaya ve adalete teslim etmeye kararlıdır. Ancak bu süreç, sadece yasanın gücüyle değil, aynı zamanda Purvis'in kişisel fedakarlıkları ve suçlularla arasında geçen psikolojik savaşla da şekillenir.

Film, Amerika’nın sosyal ve ekonomik çöküşe sürüklendiği bu karanlık dönemi, gangsterlerin halk kahramanı gibi görülmesini ve FBI’ın adaletin sembolü olma mücadelesini güçlü bir biçimde ele alıyor. Purvis’in suçluları yakalama hırsı ve kararlılığı, Büyük Bunalım döneminin karmaşık suç dünyasını, adaletin sınırlarını ve bireyler arasındaki psikolojik çatışmayı gözler önüne seriyor.