"Ghost Rider: Spirit of Vengeance", Johnny Blaze'in (Nicolas Cage) hikayesinin devamını anlatır. İlk filmde ruhunu şeytana satan ve geceleri intikam peşinde koşan şeytani bir ruha dönüşen Johnny Blaze, Avrupa'da saklanmaktadır. Lanetinden kaçmak ve normal bir hayat sürmek için elinden geleni yapmaktadır, ancak huzur bulması imkansızdır.

Johnny, şeytan Mephistopheles'in (bu filmde Roarke olarak da bilinir) (Ciarán Hinds) insan kılığına girmek için çeşitli yollara başvurduğunu öğrenir. Şeytanın bu dünyada daha güçlü bir varlık haline gelme planları, Johnny'nin tekrar harekete geçmesini gerektirir. Roarke, Danny (Fergus Riordan) adında genç bir çocuğu ele geçirerek planlarını gerçekleştirmeyi hedeflemektedir.

Bu bilgiyi aldıktan sonra, Johnny, tekrar Ghost Rider olmak ve şeytanı durdurmak zorunda kalır. Onunla birlikte savaşan Moreau (Idris Elba) adında bir keşiş, Johnny'yi Danny'yi koruma görevinde destekler. Johnny, Danny'yi kurtararak sadece çocuğu değil, aynı zamanda kendi ruhunu da kurtarma umuduyla büyük bir mücadeleye girişir.

Yol boyunca, Johnny, Ghost Rider olarak lanetinin gücünü ve bu gücün kendisi üzerindeki etkilerini daha iyi anlar. İçsel şeytanlarıyla yüzleşirken, Ghost Rider'ın sahip olduğu gücü iyilik için kullanmanın yollarını arar. Johnny, şeytanın planlarını bozmak için tüm cesaretini ve gücünü toplar.

"Ghost Rider: Spirit of Vengeance", aksiyon dolu sahneleri, fantastik unsurları ve Johnny Blaze'in içsel mücadelesini anlatan bir devam filmi olarak öne çıkar. Johnny'nin Ghost Rider olarak yeniden dirilişi, onu hem korkunç hem de kahramanca bir yolculuğa çıkarır. Avrupa'nın çeşitli bölgelerinde geçen bu epik mücadelede, Johnny Blaze, lanetini kontrol altına alarak insanlığı koruma yolunda büyük adımlar atar.