II. Dünya Savaşı'nın sarsıcı etkilerinin hâlâ hissedildiği Hong Kong'ta, halk zorluklar ve belirsizlik içinde ayakta kalmaya çalışırken, efsanevi Wing Chun ustası Ip Man sessiz ve mütevazı bir hayat sürmektedir. Geçmişin acılarını geride bırakmak isteyen bu usta dövüşçü, artık sadece öğrencilerine kung fu öğretmekte ve şiddetten uzak durmaktadır. Ancak şehirde artan yozlaşma, yoksulluk ve çöküşün ortasında, karmaşa hızla derinleşir. Gücünü sokaklardan alan acımasız Triad Çetesi, mahalleleri birer birer kontrol altına alırken, masumlar hedef haline gelir.

Ip Man’ın sakin yaşamı, ilk bakışta önemsiz gibi görünen bir sokak kavgasına müdahalesiyle altüst olur. Bu olay, onun yeteneklerini fark eden ve kendi çıkarları için kullanmak isteyen karanlık figürlerin dikkatini çeker. Triad liderleri, Ip Man'ı ya kendilerine katılmaya ya da karşılarına çıkmaya zorlar. Ancak ustanın duruşu nettir: onur, adalet ve sadakat, tehdit ya da vaatlerle sarsılacak değerler değildir.

Karşısında sadece kaba kuvvetle değil, aynı zamanda hile, ihanet ve acımasız planlarla hareket eden düşmanlar vardır. Ip Man, her biri daha ölümcül hale gelen dövüşlere sürüklenirken, bir yandan da ailesini ve öğrencilerini korumak zorundadır. Onun için artık bu sadece bir dövüş değil; mirasını, yaşam felsefesini ve halkının umudunu ayakta tutma mücadelesidir.

Savaş sonrası Hong Kong’un gölgeleri arasında geçen bu hikâye, sadece ustalıkla yapılmış kung fu sahneleriyle değil, aynı zamanda bir adamın ilkelerine olan bağlılığıyla da izleyiciyi derinden etkiler. Ip Man, son bir kez daha dövüşecektir — ama bu sefer, yalnızca kendisi için değil, tüm bir halkın onuru adına.