Hayatta en değer verdiği her şeyi birer birer kaybettikten sonra, artık iyi biri olmanın hiçbir anlam taşımadığına inanan Sadık, karanlık tarafa geçmeye karar verir. Onu hayatta tutan son şey olan adalet duygusu bile sarsılmıştır. Artık kurallara uymayacak, vicdanının sesini bastıracak ve gerektiğinde acımasız olmayı öğrenecektir.

Tam bu noktada, gizemli bir köşkte işlenen esrarengiz bir cinayet onu tekrar olayların içine çeker. Görünüşte sıradan bir cinayet gibi başlayan olay, kısa sürede derinlere kök salan bir komplonun parçası olduğunu ortaya çıkarır. Katilin kim olduğu kadar, bu cinayetin neden işlendiği de büyük bir muammadır. Sadık, ipuçlarının peşine düşerken kendini gölgeler içinde saklanan tehlikeli bir dünyada bulur.

Aksiyon dolu üçlemenin ikinci filminde, Sadık sadece suçun değil, kendi içindeki karanlığın da peşine düşerken, iyilik ve kötülüğün iç içe geçtiği bir hikâye izleyiciyi bekliyor. Adaletin olmadığı bir dünyada, artık geriye tek bir seçenek kalmıştır: Hayatta kalmak için ne kadar ileri gidebileceğini görmek.