Krull gezegeni, yüzyıllar süren savaşlarla harabe haline gelmiş ve Slayer adındaki askerlerin oluşturduğu güçlü bir ordu tarafından işgal edilmiştir. Slayerlar, yenilmez kabul edilen bir askeri güçtür ve Krull’un topraklarında korku ve kaos hakimdir. Savaş halindeki iki krallık, bu büyük tehdit karşısında birleşmeye karar verir. Krallıkların yöneticileri, bu işgalci güce karşı koyabilmek için ortak bir barış yapar ve bir arada durabilmeleri adına Prenses Lyssa ve diğer krallığın Prensi Colwyn’in evlenmesi gerektiği kararı alınır.

Evlilik töreni büyük bir umutla başlar, ancak bu barışın sağlanması için planlanan bu özel an, bir felakete dönüşür. Tören sırasında, Slayerlar tarafından yapılan ani bir saldırı sonucu Colwyn ağır yaralanır, iki krallığın hükümdarları acı bir şekilde öldürülür ve Prenses Lyssa kaçırılır. Krallıklar arasında barış umudu bir anda yok olurken, Krull gezegeni üzerindeki karanlık gölge daha da derinleşir.

Olayın hemen ardından, Colwyn, yaralı halde terkedilmiş bir şekilde bir ormanda bulunur. Kendini tekrardan toparlayabilmesi ve Lyssa’yı kurtarabilmesi için yol alması gerektiği bilinciyle, Ynyr adında yaşlı bir bilge tarafından keşfedilir. Ynyr, Colwyn’e karşılaştığı bu büyük felaketi ve Lyssa’nın kaçırılmasını çözebilmesi için efsanevi bir silahın peşinden gitmesi gerektiğini söyler. Bu silah, beş bıçaktan oluşan yıldız şeklindeki sihirli bir araçtır ve Krull’un geleceği, bu silahın gücüne bağlıdır.

Colwyn, bu sihirli silahı bulmak için yola çıkar. Yolculuk boyunca, ona çeşitli yoldaşlar katılacaktır. Her biri farklı yeteneklere sahip, kendi geçmişlerinde travmalar yaşamış ancak Colwyn’e yardım etmek isteyen karakterlerdir. Bu yoldaşlar arasında cesur bir okçu, bir hırsız, eski bir asker ve bir büyücü bulunur. Birlikte, Slayers’a karşı olan mücadelenin yalnızca fiziksel bir savaş olmadığını, aynı zamanda ruhsal bir savaş olduğunu anlamaya başlarlar.

Yolda, Colwyn ve yoldaşları, Krull gezegeninin çeşitli tehlikeleriyle karşılaşacak, eski sırlarla dolu mağaralarda, lanetli ormanlarda ve devasa kalelerde mücadele edeceklerdir. Fakat her adımda, onların karşısında daha da güçlenen bir düşman vardır: Kara Kule. Kara Kule, Slayerların merkez üssüdür ve tüm planlar, bu karanlık yapıyı yok etmek etrafında şekillenecektir.

Sonunda, Colwyn ve yoldaşları Kara Kule’ye ulaşır. Bu kulede, hem fiziksel hem de zihinsel sınırlar zorlanacak, Colwyn’in liderlik gücü, arkadaşlarıyla olan bağları ve inancı sınanacaktır. Kara Kule’deki son karşılaşma, Colwyn’i sadece bir savaşçı olarak değil, aynı zamanda Krull’un kaderini değiştirebilecek bir kahraman olarak ortaya koyacaktır. Ancak silahı ve yoldaşlarının yardımlarıyla, Colwyn büyük bir zafer kazanabilir ve Krull’u Slayers’ın korkusundan kurtarabilir.

Bu epik yolculuk, yalnızca Colwyn’in kişisel bir zaferi değil, aynı zamanda sevgi, sadakat ve fedakarlık temalarını işleyen bir destan haline gelir. Yıldız şeklindeki silah, sadece fiziksel bir güç kaynağı değil, aynı zamanda bir kahramanın içindeki gerçek potansiyeli ortaya çıkaran bir sembol olacaktır. Krull’un özgürlüğü, yalnızca bir kişinin mücadelesine değil, bütün bir halkın umuduna bağlıdır.