Film, keşfedilmemiş ormanlık bir bölgede araştırma yapmak üzere yola çıkan bir grup deneyimli kaşifin başından geçen gerilim dolu olayları konu alır. Ekip, doğa şartlarına karşı hazırlıklı, bilimsel merakla donanmış bir şekilde ilerlerken, haritalarda bile yer almayan, izole bir vadide kamp kurar. Başlangıçta her şey planlandığı gibi ilerler; sıra dışı bitki örtüsü, gizemli fosiller ve açıklanamayan sesler ilgi çekicidir. Ancak zaman geçtikçe, ormanın derinliklerinde bir şeylerin ters gittiğini fark ederler.

Ekipten bazıları geceleri kaybolur, tuhaf izler ve bilinmeyen işaretler kamp alanında belirmeye başlar. Başta hayvan saldırısı ya da doğal afet ihtimali düşünülse de, yaşananların rastlantı olmadığını kısa sürede anlarlar. Kaşifler, bu bölgenin binlerce yıldır dış dünyadan gizlenmiş bir avlanma alanı olduğunu ve artık kendilerinin av konumunda olduklarını fark eder.

Ancak onları izleyen ve tek tek avlayan şey sıradan bir yırtıcı değildir. Bilinçli hareket eden, ileri düzeyde kamuflaj becerisine sahip ve doğayla neredeyse bir bütün hâline gelmiş bu varlık, insanoğlunun gözünden bugüne kadar gizlenmiş bir avcıdır. Kaşifler, doğa yasalarını alt üst eden bu tehdide karşı hayatta kalmaya çalışırken, aynı zamanda ormanın karanlık sırlarını çözmeye mecbur kalırlar.

Gerilim yavaş yavaş artarken, ekip içindeki güven bağları sarsılır, iç hesaplaşmalar başlar. Hayatta kalmak için doğaya ve birbirlerine olan yaklaşımlarını sorgulayan karakterler, yalnızca fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da sınanırlar. Kimileri aklını kaybeder, kimileri içindeki karanlıkla yüzleşir.

Film, hayatta kalma mücadelesini doğaüstü ve psikolojik korku unsurlarıyla harmanlayarak izleyiciyi sürekli tetikte tutar. Sonunda geriye sadece birkaçı kalacak ve bu keşif yolculuğunun aslında insan doğasının en karanlık yönleriyle yüzleşme olduğunu anlayacaklardır.