10 yaşındaki Lucy, adeta bu dünyaya fazla iyi gelmiş bir çocuktur. Kibar, uslu, yardımsever ve her durumda örnek bir davranış sergiler. En yakın arkadaşı Rima ile birlikte, küçük küçük iyiliklerle dünyayı daha yaşanabilir bir yer haline getirmek isterler. Ancak hayat her zaman tatlı değildir: Lucy’nin ailesinin işlettiği dondurmacı dükkânında, pahalı dondurma makinesi bozulur. Onarımı mümkün olmayan bu makine olmadan dükkân kapanma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Lucy, bu felaketi engellemek için her yolu düşünür. Ama sonunda hızlıca para kazanmanın tek bir yolu olduğunu fark eder: banka soymak. Evet, kötülükten uzak duran, örnek çocuk Lucy bir banka soygunu planlamaya karar verir. Bunun için de okulun “kötü çocuğu” Tristan’la gizli bir anlaşma yapar. “Operasyon Lucyfer” kod adıyla Tristan, Lucy’ye nasıl zalim, acımasız ve kurnaz olunacağını öğretecektir.

Lucy artık yalan söylemeyi, hile yapmayı, küçük hırsızlıklar ve şantaj gibi karanlık davranışları öğrenmeye başlar. Ve bu yeni derslerde şaşırtıcı derecede başarılıdır. Ancak zamanla, kendisini tanıyamaz hale gelir. Çünkü iyi kalpli Lucy’nin, çıkarcı bir düzenbaz hâline dönüşmesi sadece onun değil, çevresindekilerin de hayatını alt üst etmeye başlar.

Lucy’nin iyilik dolu kalbi ile öğrenmeye başladığı kötülük arasındaki bu çarpışma, komik ama düşündürücü bir maceraya dönüşür. Bu hikâye, iyi niyetin sınırlarını, büyümenin sancılarını ve insanın kendi doğasına sadık kalma mücadelesini anlatır.