Kid, adını bir zamanlar sahip olduğu masumiyetinden çok uzakta hissediyordu. O, hayatta kalmak için bu yeraltı dünyasına girmek zorunda kalmıştı, ancak artık orada kaybolmuş gibiydi. Gece kulübünde çalışırken, her gece dövüşlerin vahşiliği ve acımasızlığıyla yüzleşiyordu. Gözlerinin önünde insanlar kanlar içinde yere seriliyor, acı içinde kıvranıyordu. Bu manzara, Kid'in içindeki öfkeyi daha da besliyordu.

Bir gece, Kid'in geçmişiyle ilgili bastırılmış anıları tekrar su yüzüne çıktı. Çocukluğuna dair hatıralar, onu bir zamanlar hayatta tutan neşeli ve masum günlerine geri götürdü. Ancak bu hatıralarla birlikte, o günlerde yaşadığı travmalar da geri döndü. Babasının ölümü, annesinin çaresizliği ve kendi güçsüzlüğü... Tüm bu duygular, Kid'in içinde biriken öfkeyi ateşleyen kıvılcımlardı.

Ellerindeki gizemli yaralar, Kid'in içindeki karanlıkla birlikte büyüyordu. Onun için bu yaralar, geçmişin acı hatıralarını taşıyan fiziksel bir sembol haline gelmişti. Her gece, dövüşlerde adeta geçmişinin hayaletleriyle savaşıyordu. Ancak artık sadece hayatta kalmak için dövüşmek yetmiyordu, intikam ateşiyle yanıyordu.

Kid, şehrin elitlerinin toplandığı yerlere sızmak için planlar yapmaya başladı. Bu insanlar, onun hayatını mahvetmiş olanlarla aynıydı. Onlar da güçlerini kötüye kullanıyor, acımasızca insanları sömürüyorlardı. Kid için artık hesaplaşma zamanı gelmişti.

Gecenin karanlığında, Kid sessizce adımlarını atan bir gölge gibi hareket ediyordu. Yıllar boyunca biriktirdiği öfke ve intikam duygularıyla doluydu. Ellerindeki yaralar, artık onun için bir zayıflık değil, gücün bir göstergesi haline gelmişti. Ve artık, şehrin tekinsiz elitlerinin karşısına çıkma ve onlara verdikleri acıyı geri ödetme zamanı gelmişti.