Müsfer: Cin Kabilesi, amcasının cenazesi için yıllardır ayak basmadığı köyüne geri dönmek zorunda kalan Kadir'in yaşadıklarını konu ediyor. Yıllar önce köyünden ayrılan Kadir, amcasının cenazesine katılmak için köyüne geri döner. Ancak, bu dönüş Kadir için sadece bir cenazeye katılmak anlamına gelmez; aynı zamanda köyde onu bekleyen karanlık ve gizemli olayların başlangıcı olur.

Amcasının ani ve sır dolu ölümü, Kadir'in dikkatini çeker ve olayları araştırmaya başlar. Köyde kaldıkça, amcasının ölümünün arkasındaki sır perdesi aralanmaya başlar. Kadir, amcasının yıllardır sakladığı korkunç ve tehlikeli bir sırrın izlerine ulaşır: Köy, Müsfer adlı eski ve güçlü bir cin kabilesi tarafından lanetlenmiştir. Amcası, bu laneti köyden uzak tutmak için yıllarca çaba göstermiş ve bu uğurda büyük fedakarlıklarda bulunmuştur.

Kadir, köy halkının gizli korkularını ve geçmişte yaşanan travmaları öğrenirken, amcasının ölümünün basit bir cinayet olmadığını fark eder. Amcasının bıraktığı ipuçlarını takip eden Kadir, Müsfer kabilesinin köye geri dönmeye çalıştığını ve bunun çok büyük bir tehlike olduğunu anlar. Köyün tarihine ve kendi ailesinin geçmişine dair unutulmuş hikayeler ve yasaklanmış bilgiler gün yüzüne çıkar.

Bu süreçte Kadir, hem kendi içsel korkularıyla yüzleşmek zorunda kalır hem de köyün geleceği için cesaret ve kararlılık gösterir. Amcasının yıllarca sakladığı sırrı çözerken, Kadir, hem kendi hayatını hem de köyde yaşayanların hayatlarını kurtarmak için korkunç bir mücadeleye girişir.

Kadir'in, Müsfer kabilesinin kötülüğüne karşı verdiği bu mücadele, sadece fiziksel bir savaş değil, aynı zamanda ruhsal bir yolculuktur. Bu yolculuk, onu geçmişin gölgeleriyle ve kendi içindeki karanlıkla yüzleşmeye zorlar. Kadir, bu süreçte hem kendini hem de köyünü kurtarabilecek mi? Amcasının sırrını çözmek, gerçekten tüm sorunları ortadan kaldırabilecek mi? Bu sorular, Kadir'in hikayesinin merkezinde yer alır ve onu bekleyen karanlık sırlarla dolu bir maceranın kapılarını aralar.