Manhattan’ın kalbinde, gökdelenlerin gölgesinde yükselen ve Wall Street çalışanlarının öğle molalarında akın ettiği gözde bir restoran: The Grill. Her gün öğle saatlerinde mutfağın içi bir savaş alanı gibidir. Siparişler arka arkaya yağar, garsonlar ter içinde koşturur, mutfakta bağırışlar yankılanır. Tıpkı bu kalabalık günlerden birinde olduğu gibi... Ancak bu kez işler, sadece mutfakta değil, kasada da karışır.

Yemek servisi bitip ortalık biraz yatıştığında restoranın sahibi Rashid, kasadaki paranın eksik olduğunu fark eder. Günlük cirosunun önemli bir kısmı kayıptır. Ne güvenlik kamerasında bir bozulma vardır ne de dışarıdan bir hırsızlık izi. Gözler hemen içeridekine, yani çalışanlara çevrilir. Herkes birbirine kuşkuyla bakarken, şüphe okları özellikle tek bir kişide toplanır: Pedro.

Pedro, Meksika’dan gelen, belgesiz çalışan genç bir aşçıdır. Dışa dönük, haşarı, biraz fazla konuşkan ama işini tutkuyla yapan biridir. Her fırsatta mutfağın ağır ritmine küçük dans adımları ve şarkılar karıştırır. Hayal kurmadan yaşayamayan biridir Pedro – özellikle de Amerikalı garson Julia’ya âşık olduğundan beri.

Julia, dışarıdan bakıldığında sakin, zarif ve mesafeli bir kadındır. Pedro’nun ona olan ilgisine karşı nazik ama mesafeli davranır. Fakat Pedro onunla evlenip Amerika’da yasal statü kazanma hayali kurar. Bu hayalinin gerçekleşmesi için de patronu Rashid’ten söz almıştır. Rashid, Pedro’ya evrak işlerinde yardımcı olacağına, hatta sponsor olabileceğine dair güvence vermiştir – ama bir şartla: Disiplin, sadakat ve sıfır hata.

Şimdi ise kasadaki kayıp para her şeyi altüst etmiştir. Diğer çalışanlar Pedro’yu kıskandıkları için onu suçlamaya dünden razıdır. Rashid ise Pedro’ya duyduğu güvenle bir süre daha beklemeyi tercih eder. Ancak işler kısa sürede daha karmaşık bir hal alır.

Çünkü Julia hakkında duyulan bir haber tüm restoranı sarsar: Julia’nın sahte bir kimlikle çalıştığı, hatta geçmişinde dolandırıcılıkla ilgili bazı kayıtlar olduğu ortaya çıkar. Pedro büyük bir yıkım yaşar. Julia’ya duyduğu aşk, onun uğruna kurduğu hayaller, her şey bir anda yerle bir olur. Julia’nın Pedro’yu kullanmış olabileceği ihtimali, Pedro’nun zihninde fırtınalar estirir. Ve o an anlar: Hırsızlıkla suçlanan sadece o değildir – asıl hırsız, onun umutlarını çalan kişidir.

Bu ihanetin ardından Pedro sadece kendini değil, yıllardır içinde biriken aşağılanmayı, görünmezliği ve ezilmişliği de hesaba katar. Bir gece yarısı, mutfağın o yanan ocağına son bir bakış atar. Hayallerinin, aşkının ve emeğinin yandığı yere. Ve ardından, tek bir hareketle, restoranın kalbini oluşturan ocağı söndürür. Sonsuza kadar.