Doğal Tarih Müzesi, kapsamlı bir yenileme sürecine girdiğinde, içindeki paha biçilmez eserler ve koleksiyonlar, Amerika’nın en büyük ve en prestijli müzelerinden biri olan Smithsonian’a devredilir. 136 milyon eser ve tarihi figür, Washington’daki bu devasa komplekste sergilenmek üzere titizlikle yerleştirilirken, gece olduğunda bilinen o eski büyü tekrar etkisini göstermeye başlar.

Ancak bu sefer sahneye yeni kahramanlar çıkar. Tarihin tozlu sayfalarından gelen pek çok figür, Smithsonian’ın koridorlarında hayat bulur. Aralarındaki en dikkat çekici isimlerden biri ise tek başına Atlantik’i geçen efsanevi kadın pilot Amelia Earhart’tır. Cesur, maceraperest ve özgürlüğüne düşkün Amelia, bu garip ve büyüleyici dünyanın içinde kendi yerini bulmaya çalışırken, müzenin yeni bekçisi de bu kez her zamankinden daha büyük bir karmaşanın içine sürüklendiğini fark eder.

Eski müzedeki dostlarıyla birlikte, canlanan tarihi figürleri kontrol altında tutmaya çalışırken, beklenmedik bir tehditle karşı karşıya kalır. Smithsonian’ın derinliklerinde gizlenen, uzun zamandır kilitli bir sandıkta mühürlenmiş olan karanlık bir varlık, serbest kalmak üzeredir. Eğer bu lanet açığa çıkarsa, yalnızca müze değil, tüm dünya tehlikeye girecektir.

Tarih boyunca adını cesaretiyle yazdırmış Amelia Earhart ve diğer yeni karakterler, bu büyülü kaosu durdurmak için harekete geçerken, eski dostlar da destansı bir maceraya atılmak zorunda kalır. Ancak bu kez, işlerini daha da zorlaştıran bir gerçek vardır: Smithsonian, geçmişin en büyük dehalarını, savaşçılarını ve liderlerini barındıran devasa bir müzedir ve tüm bu figürlerin kontrolünü sağlamak neredeyse imkânsızdır.

Peki, gece sona ermeden önce büyüyü bozmayı ve tarihi tekrar yerine oturtmayı başarabilecekler mi? Yoksa tarihin en büyük isimleri, insanlığın kaderini sonsuza dek değiştirecek mi?