Antik Yunan'da, Theseus adlı savaşçı prens, karanlık ve kötü güçlere karşı savaş açar. Tanrılar ve insanlar arasında bir çatışma patlak vermiştir. Titanlar ve barbarlar, bu savaşın ana figürleri haline gelirken, insanlık ve tanrılar arasındaki mücadelenin merkezinde bulunurlar.

Mickey Rourke'ün canlandırdığı Titan Hyperion, uzun yıllar sonra insanlığa karşı savaş açma planlarını hayata geçirir. Hyperion, öç almak ve eski glorisini geri kazanmak için karanlık güçlere başvurur. Bu amacına ulaşmak için, Savaş Tanrısı Ares tarafından üretilmiş efsanevi bir silah olan Epirus Yayı'nı elde etmeye çalışır. Epirus Yayı, Titanları Tartaruslardan kurtarabilecek ve bu sayede Hyperion'ın öç alma planlarını gerçekleştirebilecektir.

Bu dönemde, tanrılar savaşta taraf seçme yeteneğine sahip değildirler. Tanrılar, ya da tanrısal varlıklar, savaşın gidişatını belirlemede etkili olamayacaklardır ve bu nedenle, insanlıkla Titanlar arasındaki bu büyük çatışmada taraf tutma konusunda kararsız kalırlar.

Theseus, tanrıların ve toprağın koruyucusu olarak seçilmiş bir figürdür. Zeus tarafından görevlendirilmiş olan Theseus, sadece kendi krallığını ve insanları değil, aynı zamanda tanrıların da koruyucusu olarak hareket etmek zorundadır. Bu görev, ona büyük bir sorumluluk ve aynı zamanda büyük bir güç kazandırır.

Film, Theseus'un, Titan Hyperion ve onun karanlık güçleriyle savaşını anlatırken, mitolojik ögelerle zenginleştirilmiş bir aksiyon ve dram sunar. Theseus'un mücadeleleri, tanrılarla ve Titanlarla olan çatışmalar, epik bir savaşın ve kahramanlığın öyküsünü ortaya koyar.

"Theseus: Titanların Öfkesi", Antik Yunan mitolojisinin büyüsünü, büyük savaşları ve kahramanlık öykülerini modern sinema diliyle birleştirir. Theseus'un savaşındaki cesaret, tanrılarla ve Titanlarla olan çatışmalarda gösterdiği kararlılık, filmdeki ana temalardır. Bu, izleyicilere hem tarihi hem de mitolojik bir destanı deneyimleme fırsatı sunar.