Bir kadın, geçmişinde ailesi tarafından maruz kaldığı şiddet ve ekonomik zorlukların travmalarıyla mücadele etmektedir. Çocukluğundan itibaren sürekli olarak bastırılmış, özgüvenini kaybetmiş ve hayatta kalmak için zorlu yollardan geçmiştir. Günümüzde, bu travmaların etkisiyle yalnız bir yaşam sürerken, hayatta tutunabileceği bir çıkış yolu aramaktadır. Ancak bu, umutsuzluğun onu daha da karanlık bir yola sürüklemesine engel olmaz.

Kadın, hayatındaki tek destek noktası olarak gördüğü üç yakın arkadaşıyla iletişim halindedir. Ancak bu arkadaş grubu da kendi içinde farklı hayal kırıklıkları ve kırılganlıklarla boğuşmaktadır. Ekonomik sıkıntılar ve umutsuzluk, onları radikal bir plana iter. Grup, büyük bir servet barındırdığına inandıkları eski bir antikacı evini soymayı planlar. İlk başta bu fikir, kadın için bir kaçış ve belki de geleceği için bir umut ışığı gibi görünse de, planın tehlikeleri ve etik açıdan yarattığı çelişkiler onun için büyük bir iç çatışma yaratır.

Soygun gecesi geldiğinde, grup antikacı evine girer. Ev, yaşanmışlıklarla dolu eski bir malikane havasındadır ve içindeki her eşya, geçmişten bir hikaye taşımaktadır. Ancak işler planladıkları gibi gitmez. Evde beklenmedik bir güvenlik sistemiyle karşılaşırlar ve grubun lideri panikleyerek durumu kontrol etmeye çalışır. Bu sırada kadın, odaların birinde geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalır. Antika eşyalar arasında, kendi travmalarını tetikleyen bir aile yadigârına rastlar ve bu durum onu hem duygusal hem de fiziksel olarak felç eder.

Grubun geri kalanı hızla para ya da değerli bir şeyler bulma arayışına girerken, evin sahibi aniden ortaya çıkar. Ev sahibi, göründüğünden çok daha tehditkâr ve karanlık bir geçmişe sahiptir. Kadın ve arkadaşları, planlarının sandıklarından çok daha karmaşık ve tehlikeli bir oyun alanında olduğunu fark ederler. Kısa sürede işler şiddet dolu bir hesaplaşmaya dönüşür.

Soygun, kadın için sadece ekonomik kurtuluş değil, aynı zamanda geçmişiyle yüzleşip kim olduğunu anlamaya dair bir mücadeleye dönüşür. Nihayetinde kadın, kendi korkularını ve travmalarını aşarak hem arkadaşlarını hem de kendisini bu felaketin içinden çıkarmak için cesur bir karar almak zorunda kalır. Ancak bu karar, herkesin hayatını geri dönülmez şekilde değiştirecek sonuçlar doğuracaktır.

Bu hikâye, sadece bir soygun macerası değil; aynı zamanda geçmişin yükleriyle başa çıkmaya çalışan bir kadının içsel yolculuğu ve umutsuzluk içinde dahi bir umut ışığı bulma çabasını anlatır.