Anne ve babaları tarafından terk edildikten sonra, genç bir kadın ailesinin sorumluluğunu üstlenir. Hayatın zorluklarına rağmen pes etmeyen bu genç kadın, küçük kardeşlerini bir arada tutmak, onların hem fiziksel hem de duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için büyük bir mücadele verir.

Genç yaşta hem bir abla hem de bir ebeveyn rolünü üstlenen bu kadın, eğitimini, hayallerini ve sosyal hayatını ikinci plana atar. Maddi sıkıntılar, toplumsal baskılar ve duygusal çöküşlerle baş etmeye çalışırken; aynı zamanda kardeşlerine umut, sevgi ve güven vermek için elinden geleni yapar.

Bu dokunaklı hikâye, aile bağlarının gücünü, fedakârlığın derinliğini ve genç bir kadının büyüme serüvenini anlatıyor. Kırılmış bir ailenin küllerinden doğmaya çalıştığı, sevgi ve direnişle örülü bir dram.