İkinci Dünya Savaşı’nın kaos dolu günlerinde, bir Polonya kasabasında yaşayan hahamın kızı Leah ve Alman askeri Klaus, imkansız gibi görünen bir aşka düşerler. Savaşın tüm acımasızlığına ve ideolojik düşmanlıklara rağmen, ikisi de kalplerinde bir umut taşır. Ancak savaş patlak verdiğinde, Klaus cepheye gönderilir ve Leah, ailesiyle birlikte gettolara sürülür. Ayrılık, onları iki farklı dünya ve kaderin eşiğine bırakır.

Leah, Nazi zulmünden kaçmak için direnişçilere katılırken, Klaus savaşın karanlık yüzüne tanık olur ve içinde bulunduğu rejimle mücadele etmeye başlar. Leah ve Klaus, hayatta kalmak ve birbirlerini bulmak için ayrı ayrı tehlikeli yolculuklara çıkarlar. Leah, ölüm kamplarından kaçarken, Klaus ise asker kaçağı olarak Nazi rejiminden saklanmak zorunda kalır. Zorlu mücadeleler, kaçışlar ve karşılaştıkları trajediler, ikisini yeniden bir araya getirip getiremeyeceklerini belirsiz kılar. Ancak her şeye rağmen, savaşın yıkıcı gücüne karşı aşkları bir umut ışığı olarak kalır.