Kıdemli Polis Müfettişi Satyabhama, kaybolan bir adamı bulmak için kendini tehlikeli bir soruşturmanın tam ortasında bulur. Ancak bu görev, yalnızca çözülmesi gereken bir vaka değil; geçmişteki travmalarını ve gölgeler altında kalan sırlarını da yüzeye çıkaran bir yolculuktur. Zamanla bu arayış, kayıp bir adamı bulmaktan öte, kendi ruhunu kurtarmaya dönüşür.

Satyabhama'nın yolu, karanlık sırlarla örtülmüş, birbirinden kasvetli kasabalardan geçer. Her bir durak, hem vakaya dair yeni ipuçları hem de kendi geçmişine dair hatırlamak istemediği anılarla doludur. Parçalanmış aileler, karanlık anlaşmalar ve saklanan gerçekler arasında ilerlerken, hem fiziksel hem de duygusal bir savaş vermek zorunda kalır. Geçmişin gölgeleri, yalnızca zihninde değil, peşine düşen tehlikelerde de vücut bulur.

Araştırma ilerledikçe, kaybolan adamın öyküsü ile kendi geçmişindeki trajediler arasındaki ürpertici bağları fark eder. Bu durum, Satyabhama’yı bir seçimle karşı karşıya bırakır: Ya geçmişin karanlık yükünden kurtulup adalet için savaşacak ya da kendi gölgeleri tarafından tamamen yutulacaktır.

Bu gerilim ve duygusal yoğunlukla dolu hikaye, yalnızca bir dedektifin değil, aynı zamanda bir kadının kendi içsel şeytanlarıyla yüzleşerek kurtuluşa giden yolunu anlatır. Satyabhama'nın cesareti ve iradesi, hem adaletin hem de kendi ruhunun galip gelip gelemeyeceğini belirleyecektir.