Jack Delroy, ülke çapında uykusuzluk çeken milyonlarca insana dostça bir rehberlik sunan "Gece Baykuşları" talk show'unun gururlu sunucusuydu. Yıllar boyunca, sadık izleyicileri her gece ona eşlik etti ve onun sesiyle rahatladı. Ancak, Jack'in dünyası, karısının ani ve trajik ölümüyle altüst oldu.

Karısının ölümü, Jack'in yaşamını ve programını derinden etkiledi. İzleyicilerinin sayısı azaldı, reytingler düştü ve Jack, her gece stüdyosuna gidip kendi acısını gizleyerek işe devam etmek zorunda kaldı. Ancak bir şeyin değişmesi gerekiyordu. Jack, karanlık bulutların ardında kaybolmak yerine, reytinglerini yükseltmek ve izleyicilerini tekrar kazanmak için bir yol bulmalıydı.

Bir gece, bir an için aydınlık bir fikir parladı zihninde: Cadılar Bayramı. Herkesin sevdiği bu eğlenceli tatili, onun programına yeni bir soluk getirebilirdi. Jack, klasik bir Cadılar Bayramı özel yayını planlamaya karar verdi. Gösteriye, kostümlü izleyicilerin katılabileceği, cadılar, hayaletler ve canavarlar hakkında esprili sohbetlerin olacağı ve belki de biraz sihirbazlık gösterilerinin yer alacağı bir şov düşünüyordu.

Hazırlıklar başladığında, stüdyo Cadılar Bayramı temasıyla doldu. Set, karanlık ve gizemli dekorlarla süslendi, kameramanlar kostümler giydi, ve canlı müzik eşliğinde stüdyo izleyicileri dans etti. Jack, kamera karşısına geçtiğinde, her zamankinden daha enerjik ve coşkuluydu. İzleyicilere, gecenin tadını çıkaracaklarına dair söz verdi.

Ancak, ne var ki, o gece beklenmedik bir şey oldu. Gösterinin ortasında, stüdyoda bir elektrik kesintisi meydana geldi. Aniden, her şey karanlıkla kaplandı. Jack'in paniklemesi ve stüdyodaki diğer insanların endişeli fısıltıları, izleyicilerin sinirlerini gerdi. Bir süre sonra, ışıklar geri geldiğinde, stüdyoda herkes rahat bir nefes aldı. Ancak bu sadece başlangıçtı.

Geri döndüğünde, stüdyoya garip bir atmosfer hakimdi. Jack'in bakışları kameralara daha da odaklanmıştı, sanki bir şeylerden kaçınıyordu. Konukları, beklenmedik bir şekilde gerginleşmişlerdi. Ve izleyiciler, evlerindeki televizyonların karşısında bir gariplik hissediyorlardı.

Jack'in fark etmediği şey, elektrik kesintisinden sonra bir şeylerin değiştiğiydi. Stüdyoya bir tür karanlık ve tekinsiz bir varlık sızmıştı. Belirsiz bir kötülük, o gece "Gece Baykuşları"nın yayınlarına sızdı. İzleyiciler, ekranlarından hissettikleri bu garip aura karşısında tedirgin oldular. Kimi, garip şekillerin gölgelerini seçtiğini hissetti, kimileri ise sessiz bir ürpertiyle dolup taştı.

Jack, ne olduğunu tam olarak anlayamadı, ancak programı sürdürmeye kararlıydı. Ancak, ne kadar çabalasa da, stüdyodaki atmosfer bir türlü normale dönemedi. Konuklarının yüzleri solgun ve endişeliydi, izleyicilerin sesleri giderek daha huzursuz hale geldi.

Gecenin sonunda, Cadılar Bayramı özel yayını tamamlandı. Ancak, Jack'in umduğu gibi başarıyla sonuçlanmadı. İzleyiciler, normalde eğlenceli ve neşeli bir gecede bir şeylerin ters gittiğini hissettiler. Jack'in kendi ruh hali değişmiş gibiydi. Karanlık ve gizemli bir varlık tarafından hedef alınmış gibi hissediyordu.

Ertesi gün, sosyal medya ve haberler, "Gece Baykuşları"nın Cadılar Bayramı özel yayını hakkında konuşuyordu. Ancak, konuşulanlar arasında neşe ve eğlence değil, garip ve ürkütücü bir atmosfer vardı. İzleyiciler, programın sıradışı bir karanlıkla dolu olduğunu iddia ediyorlardı.

Jack, ne olduğunu tam olarak anlayamadı, ancak programının normalden farklı olduğunu kabul etti. Belki de elektrik kesintisinin ardından stüdyoya sızmış olan karanlık bir varlık, izleyicilerin ruhlarında bir iz bırakmıştı. Ancak, ne olursa olsun, Jack'in programı artık eskisi gibi olmayacaktı. O gece, bir şey değişmişti ve karanlık bir gölge, "Gece Baykuşları"nın ruhuna sinsice sızmıştı.