Bir zamanlar parlak bir futbol kariyerine sahip olan genç adam, hayallerine doğru koşarken yakın bir arkadaşının ihanetine uğrar. Bu olay onun yalnızca futbol tutkusunu değil, hayata olan inancını da derinden sarsar. Futbolu bırakıp sıradan bir hayat sürmeye çalışırken yıllar geçer, ancak içindeki futbol sevgisi bir türlü sönmez. Hayatındaki bu eksikliği doldurmak ve bir kez daha tutkularının peşinden gitmek için bir çıkış yolu aramaktadır.

Bir gün, tesadüfen bir grup Shaolin rahibiyle karşılaşır. Bu rahipler, kung fu disiplinine ve ruhani öğretilere sıkı sıkıya bağlıdırlar. Ancak, genç adamın futbol hikayesini duyduklarında, Shaolin felsefesini futbola entegre ederek bir takım kurma fikrine kapılırlar. Onların amacı sadece kazanmak değil, beden ve ruh arasında mükemmel bir uyum sağlayarak futbolu bir sanat haline getirmektir.

Başlangıçta rahiplerin futbola olan yatkınlığı, genç adam için bir mizah kaynağıdır. Top kontrolünden paslara kadar, neredeyse her şeyde zorlanmaktadırlar. Ancak Shaolin rahiplerinin sahip olduğu azim, disiplin ve birlikte çalışma ruhu, genç adamın içindeki küllenmiş futbol tutkusunu yeniden alevlendirir. Onlara hem futbol tekniklerini öğretir hem de sahadaki zekayı geliştirecek stratejiler üzerinde çalışır.

Shaolin rahipleri ise genç adama yalnızca futbolu değil, aynı zamanda yaşamda kendini bulmayı ve ihanetin yarattığı duygusal yükten kurtulmayı öğretir. Kung fu'nun fiziksel güçle birleşen ruhani tarafı, genç adamın yalnızca sahadaki oyununu değil, yaşam felsefesini de değiştirir.

Takım zamanla gelişir ve bölgesel turnuvalarda kendini göstermeye başlar. Ancak bu süreçte yalnızca fiziksel becerilerle değil, rakiplerinin alaycı tavırları ve sistemin adaletsizliğiyle de mücadele etmek zorunda kalırlar. Kung fu'nun disiplinine ve dayanışma ruhuna sıkı sıkıya bağlı kalan bu sıradışı takım, zamanla yalnızca bir futbol ekibi olmaktan çıkar ve çevresine ilham veren bir topluluğa dönüşür.

Finalde, genç adam ve Shaolin rahiplerinden oluşan takım, futbolda sadece teknik becerilerin değil, aynı zamanda ruhun ve kalbin de ne kadar önemli olduğunu herkese gösterir. Onların bu yolculuğu, hem sahada hem de hayatta gerçek bir takım olmanın ve tutkularına sadık kalmanın anlamını yeniden tanımlar.