Gece vardiyasının sessizliğinde, genç polis memuru Jessica Loren, görev yaptığı eski ve terk edilmek üzere olan karakolda, özel bir ekibin gelerek biyolojik tehlike arz eden bazı kanıtları almasını beklemektedir. Yeni bir görevde ilk kez yalnız kalan Jessica, her şeyin prosedüre uygun ilerleyeceğini düşünmektedir. Ancak içinde bulunduğu bu kasvetli binanın, geçmişte gömülü karanlık bir sır taşıdığını henüz bilmemektedir.

İki yıl önce, karakolun bodrum katında akıl almaz bir olay yaşanmıştır. John Michael Paymon adında karizmatik ama deliliğe meyilli bir tarikat lideri ve iki müridi, buradaki hücrelere kapatıldıktan kısa süre sonra, aynı gece ritüel benzeri bir toplu intiharla hayatlarına son vermiştir. Resmi kayıtlara “intihar” olarak geçmiş olsa da, olaydan sağ kurtulan birkaç polis memuru, o gece yaşananların akılla açıklanamayacak kadar korkunç olduğunu iddia etmiştir. O zamandan beri, karakolun belli bölümlerinde açıklanamayan olaylar meydana gelmiş; sesler duyulmuş, gölgeler görülmüş, hatta bazı polis memurlarının akıl sağlığını yitirdiği söylenmiştir.

Jessica, görev saatleri ilerledikçe tuhaflıkların farkına varmaya başlar. Işıklar kendi kendine yanıp sönmeye, telsizinden bozuk ama anlamlı kelimeler duyulmaya başlar. Güvenlik kameralarında, içeride kimsenin olmaması gereken anlarda hareket algılanır. Ardından, Jessica, karakolun bodrum katına inmek zorunda kaldığında, geçmişin izleriyle yüzleşir: duvarlara çizilmiş semboller, eski polis raporlarında gizlenmiş detaylar ve yıllardır saklanan bir gerçek... John Michael Paymon’un ölmeden önce başlattığı ritüelin aslında hiçbir zaman tamamlanmadığını ve Jessica’nın, farkında olmadan bu ritüelin son halkası haline geldiğini öğrenir.

Zaman ilerledikçe gerçek ile kabus birbirine karışır. Jessica, halüsinasyonlar mı gördüğünü yoksa gerçekten başka bir boyuttan gelen varlıklarla mı mücadele ettiğini anlayamaz. Eski tarikat üyelerinin ruhları, hâlâ bu karakolun duvarları arasında sıkışıp kalmış; John Michael Paymon’un karanlık mirasını tamamlamak için bir fırsat kollamaktadır.

Karakol artık sadece bir bina değil; lanetli bir ritüelin son sahnesidir. Jessica hayatta kalmak istiyorsa, bu tarikatın karanlık sırlarını ortaya çıkarmalı ve geçmişin gölgeleriyle yüzleşmelidir. Ancak bu, her şeyini – aklını, inancını ve belki de ruhunu – feda etmesini gerektirecektir.