Key, hapisten çıktıktan sonra hayatını düzene sokmaya ve oğlunun velayetini kazanmaya çalışan bir adamdır. Ancak geçmişi peşini bırakmaz; sabıkası nedeniyle iş bulamaz, düzenli bir yaşam kurmak neredeyse imkânsızdır. Eski dostu Dubb ise benzer bir kaderi paylaşmaktadır—küçük dolandırıcılıklarla hayatta kalmaya çalışan bir eski mahkûm.

İkisi de hayatlarını sil baştan başlatmak için bir çıkış yolu ararken, büyük bir vurgun yaparak her şeyi değiştirme fikri akıllarına düşer. Planları basittir: Şehirdeki en güçlü kadın suç liderlerinden biri olan Moon'un parasını çalmak. Moon, yıllardır uyuşturucu ticaretini, yasadışı bahisleri ve silah kaçakçılığını yöneten, acımasızlığıyla tanınan bir kadındır. Onun kasasını soymak, ya hayatlarını kurtaracak ya da sonlarını getirecektir.

Ancak hiçbir şey planladıkları gibi gitmez. Soygun, bir dizi talihsiz olayla kendi üzerlerine kapanan bir tuzağa dönüşür. Moon, onların sandıklarından çok daha zeki ve hazırlıklıdır. İki eski mahkûm, artık sadece polislerden değil, Moon’un acımasız tetikçilerinden de kaçmak zorundadır.

Key, oğluna kavuşmak için verdiği mücadelede kendisini bir ölüm kalım savaşının ortasında bulurken, Dubb sadakat ve hayatta kalma içgüdüsü arasında bir seçim yapmak zorunda kalır. Birlikte girdikleri bu yol, onları ya özgürlüğe ya da mezara götürecektir.