Malegaon kasabasının sakinleri, günlük hayatın zorluklarından ve geçim derdinden kaçmak için çareyi Bollywood filmlerinde bulur. Elektrik kesintileriyle, ekonomik zorluklarla ve tekdüze yaşamla mücadele eden bu küçük şehirde, sinema adeta bir nefes alma aracıdır. Bu ortamda, hayal gücü yüksek ama imkânları sınırlı olan amatör bir sinemacı, Nasir Shaikh, kasaba halkına moral olacak, onlara umut verecek bir şey yapmaya karar verir.

Nasir, Bollywood’un büyülü dünyasından ilham alarak, Malegaon halkı için, tamamen Malegaon halkı tarafından yapılacak bir film çekmeye koyulur. Ne büyük bir bütçesi vardır ne de profesyonel ekipmanları. Ama tutkusu, mizah anlayışı ve inancı, bu eksikliklerin hepsini bastırır. Kasabanın berberi, terzisi, elektrikçisi, bakkalı… herkes bir şekilde bu filmin parçası olur. Kimisi oyuncu olur, kimisi ışık tutar, kimisi dekor taşır. Herkes, bu sıradışı serüvene gönülden katılır.

Film çekimleri boyunca yaşanan aksilikler, komik anlar ve bazen hüzünlü gerçeklikler bir araya gelirken, Malegaon halkının dayanışması ve neşesi ön plana çıkar. Nasir’in hayali, sadece bir film yapmak değil, aynı zamanda kasabanın moralini yükseltmek ve insanlara umut aşılamaktır. Çektikleri film belki Bollywood prodüksiyonları gibi parlamaz, ama içindeki samimiyet ve ruh, her şeyi telafi eder.

Bu hikâye; tutkuyla, azimle ve kolektif ruhla neler başarılabileceğini anlatan, sıcacık, ilham verici ve yer yer hüzünlü ama umut dolu bir anlatı. Malegaon halkı, bu filmle birlikte sadece kendi hikâyelerini anlatmakla kalmaz, aynı zamanda sinemanın birleştirici ve iyileştirici gücünü de tüm dünyaya gösterir.