Klara, hayatının en zor seçimlerinden biriyle karşı karşıya kaldığında, her şeyin bir sonun başlangıcı olacağını hissediyordur. Takvim Katili, ona ölümle ilgili bir ikilem sunar: Kocasını öldürmezse, o günün sonunda kendisi ölecektir. Fakat Klara, bu zor durumda bile ne yapacağını bilemez. Her adımda korku ve belirsizlik içinde, her saniye hayatta kalmak için bir mücadeleye dönüşür.

Klara'nın hayatını değiştirecek bu gece, Jules'in gece mesaisine başlamasıyla başlar. Jules, yalnız kadınların güvenliğini sağlamak için telefon hattında görevli bir çalışandır. Klara, bir anda telefonda karşısına çıkan bu bilinmeyen sesi duyar ve gözleri bir an için çaresizlikle dolar. Bu, sadece bir çağrı değil, Klara'nın hayatta kalabilmesi için tek umudu olan bir son çaredir. Jules, kısa süre içinde Klara için bir umut ışığı haline gelir. Ancak bu, yalnızca Klara'nın değil, Jules'in de hayatını riske atacak bir göreve dönüşür.

Zaman hızla tükenirken, Takvim Katili’nin akıl almaz planları, her an daha da karmaşıklaşır. Jules, her saniyede Klara'yı kurtarmak için yeni bir ipucu yakalamaya çalışırken, takıntılı katil ve Klara arasında bir psikolojik savaş başlar. Jules, hem Klara'nın hayatını kurtarmak hem de kendi güvenliğini sağlamak için sınırlarını zorlamak zorundadır.

Sebastian Fitzek’in çok satan gerilim romanından uyarlanan bu hikaye, okurlarını gerilim dolu bir yolculuğa çıkarırken, bir kadının hayatta kalma çabasının, bir telefon hattı üzerinden nasıl bir hayat meselesine dönüşebileceğini gösteriyor. Gerilim, aksiyon ve psikolojik savaşlarla dolu bu hikaye, her sayfasında merak uyandırmaya devam ederken, zamanla yarışan bir kurtuluş mücadelesinin derinliklerine iner.