Hikâye, eski bir New York Times muhabiri olan David'in, eksantrik yeni komşusu Robert'la birlikte kazara karıştıkları bir olay sonucu giderek karanlık bir girdaba sürüklenmesini anlatıyor. Her şey, Robert’ın bisikletiyle genç bir kıza çarpmasıyla başlar. Şok ve panik içindeki David, Robert’ın baskısıyla, kariyerlerini korumak adına olay yerinden kaçmaya ve kızı ölüme terk etmeye razı olur. Ancak bu karar, David için vicdan azabı ve korku dolu bir kabusun başlangıcı olacaktır.

Olayın ardından Robert, hiçbir pişmanlık göstermez. Aksine, sırrı koruma adına giderek daha korkutucu ve acımasız bir tutum sergilemeye başlar. David ise hem kendi vicdanıyla hem de Robert’ın tehlikeli dostluğuyla mücadele etmeye çalışırken, olayın yankıları gitgide büyür. Polis, vur-kaç vakasının peşindedir ve David’in çalıştığı yerel gazete, onu ölen kızın kız kardeşi Vanessa ile röportaj yapması için görevlendirir.

Vanessa, kız kardeşinin ölümünün ardındaki gerçeği açığa çıkarmaya kararlıdır ve bu süreçte David ile aralarında beklenmedik bir yakınlaşma doğar. İçinde bulunduğu ahlaki ikilem daha da ağırlaşırken, David hem gerçeği saklamaya çalışmakta hem de Vanessa’nın yanında olmaya çalışmaktadır. Ancak Robert, David'in yeni dostluğuna tahammül edemez ve onu tamamen kontrol altına almak için giderek daha acımasız hamleler yapmaya başlar.

Gerilim dozu giderek artarken, David hem geçmişinin hem de yaptığı korkunç hatanın bedelini ödemek zorunda kalacaktır. Kaçınılmaz yüzleşme anı yaklaştıkça, kimsenin gerçekten masum olmadığı bir hikâye ortaya çıkar.