Victor ve Hillary, zamanında ihtişamlı günler yaşamış olsalar da artık ciddi bir maddi sıkıntı içindedirler. O kadar ki, geçimlerini sağlamak için muhteşem ama bakımsız kalmış kalelerini turistlere açarlar ve günlük rehberli turlar düzenlemeye başlarlar. Onların zarif geçmişiyle tezat oluşturan bu yeni hayat tarzı, ilişkilerini de zorlamaktadır.

Bir gün, zengin bir petrol zengini olan Charles Delacro, kaleyi ziyarete gelir. Charles, yalnızca tarihi yapıdan değil, Hillary'den de fazlasıyla etkilenir. Çapkın ve özgüveni yüksek olan Charles, Victor’un varlığını fazla önemsemeden Hillary’ye ilgi göstermeye başlar. Bu ilginin karşılıksız kalmaması, Victor’la Hillary arasındaki evliliği tehlikeye atar.

İşler daha da karmaşık hâle gelir çünkü olaylara, Charles’ın eski sevgilisi ve halen yakın arkadaşı olan Hattie Durant da dahil olur. Hattie’nin gelişi, hem aşk ilişkilerini hem de olayların gidişatını bambaşka bir yöne çeker.

Romantik karmaşa, sınıf farkı, İngiliz mizahı ve dönemin zarafetiyle bezeli bu hikâye, aşk, kıskançlık ve biraz da taşra dramıyla dolu bir klasik aşk üçgeni sunar. Kaleler yıkılırken ya da restore edilirken, kalplerdeki duvarlar da aynı şekilde çatlar ya da güçlenir.