Vesemir, yoksulluk ve çaresizlik içinde büyümüş, daha iyi bir hayat arayışıyla witcher olmayı seçmiştir. Çocuk yaşta acımasız bir eğitimden geçirilerek korkusuz bir savaşçıya dönüşmüştür. Artık tehlikeli canavarları avlayarak para kazanmakta ve hayatını lüks içinde sürdürmektedir. Witcher olmanın getirdiği soğukkanlılıkla, öldürdüğü yaratıkları sadece birer iş olarak görmekte ve insanlarla arasında mesafe koymaktadır.

Ancak krallık topraklarında yeni bir tehdit belirdiğinde, Vesemir kendisini sadece canavar avlamakla yetinemeyeceği bir savaşın içinde bulur. Gizemli bir iblis, insanları ve witcherları birbirine düşürerek tüm dengeyi sarsmaktadır. Bu uğursuz varlığın izini sürdükçe, Vesemir onunla daha önce karşılaşmış olduğunu fark eder. Yıllar önce, witcher eğitiminden geçerken hayatını değiştiren bir olayın gölgesi bu tehditte saklıdır.

Bu mücadele, onun sadece kılıç ustalığını değil, aynı zamanda geçmişiyle yüzleşme cesaretini de sınayacaktır. Vesemir, bir yandan iblisi avlamaya çalışırken, diğer yandan witcher olmanın anlamını ve kaderini sorgulamaya başlar. Para ve şöhret için seçtiği bu yol, onu nereye sürükleyecektir? İnsanların gözünde bir canavar avcısı mı, yoksa bizzat bir canavar mı olacaktır?