Ünlü silahşör Wild Bill Hickok’un hayatını konu alan bu biyografik film, efsanevi kanun adamının erken kariyerini mercek altına alır. Amerikan İç Savaşı'ndan sonra Batı’nın düzensiz topraklarında adalet sağlamaya çalışan Hickok, keskin nişancılığı ve cesaretiyle kısa sürede ün kazanır. Kansas, Nebraska ve Wyoming gibi eyaletlerde şeriflik görevini üstlenir, çete üyeleriyle ve haydutlarla girdiği silahlı çatışmalar halk arasında efsaneleşir.

Ancak Hickok’un yıldızı parladıkça, düşmanları da çoğalır. Geçmişin gölgeleri ve yaşadığı travmalar onu içten içe kemirirken, sığınacak bir yer aramaya başlar. Bu yolculuk onu Güney Dakota’daki Deadwood kasabasına götürür — altına hücumun, kanunsuzluğun ve hayatta kalma mücadelesinin hüküm sürdüğü bir yer.

Deadwood’da geçmişin izleriyle tekrar karşılaşır. En çalkantılı dostluklarından biri olan Calamity Jane ile yolları yeniden kesişir. Aralarındaki ilişki, tutku, dostluk ve sadakat arasında gidip gelirken; Hickok’un yaşamı, dönemin kaotik atmosferinde efsanevi sonuna doğru ilerler.

Film, yalnızca silah seslerinin yankılandığı bir western değil; aynı zamanda bir adamın kendi efsanesinin içinde kayboluşunu, kimliğini ve kaderini sorgulayışını anlatır.