Genç bir kadın, yeni taşındığı boş evinin sessizliğinde tuhaf ve ürkütücü olaylarla karşılaşmaya başlar. Geceleri duyduğu fısıltılar, odalarda beliren gölgeler ve aniden hareket eden eşyalar, onu dehşete düşürür. Başlangıçta yorgunluk ve stresin bir yansıması olarak düşündüğü bu olaylar, zamanla daha da yoğunlaşarak gerçeği sorgulamasına neden olur.

Kadın, evi araştırdıkça, daha önce burada yaşayan bir aileye ait trajik bir hikaye ve iz bırakmış korkunç sırlarla yüzleşir. Eski bir günlük, gizemli sembollerle dolu eski duvar kağıtları ve bodrumda bulduğu kilitli bir sandık, kadını hem korkutur hem de merakını kamçılar.

Kendi yalnızlığı ve geçmişiyle de mücadele eden genç kadın, bu olayların ona gösterdiği gerçekliğin peşine düşerken, evin gizemleri yavaş yavaş gün yüzüne çıkar. Olayların kaynağını keşfetmek için cesaretini toplaması ve hem fiziksel hem de ruhsal olarak karşılaştığı zorluklarla başa çıkması gerekmektedir. Bu süreçte, sadece evin değil, kendi içine gömülü karanlıkları da aydınlatması gerektiğini fark eder.