1970'lerin Los Angeles'ında, büyük hayalleri olan bir adam, sahne ışıkları altında parlayarak ünlü bir oyuncu olma arzusu taşımaktadır. Ancak, Hollywood'un parlak yüzünün ardında gizli bir karanlık vardır; şehir, yıllarca süren bir cinayet serisinin dehşetiyle sarsılmaktadır. Bu cinayetlerin ardında yatan tehlikeli bir seri katil, toplumun gözü önünde kılık değiştirerek dolanan bir hayalet gibidir.

Adam, kariyerine bir şans vermek amacıyla popüler televizyon programı The Dating Game'de yer almayı kabul eder. Bu programda, izleyicilere eğlenceli bir şekilde tanışma fırsatı sunulurken, arka planda tuhaf ve korkutucu olaylar gelişmektedir. Bu esnada, katil de programa katılan yarışmacılar arasındadır ve kimsenin bilmediği bir gerçek ortaya çıkmak üzeredir.

İkili, programın kaydı sırasında karşılaşır ve sıradan bir tanışma gibi görünse de, her ikisi de birbirlerinin hayatlarını derinden etkileyen bir etkileşim yaşarlar. Adam, bir yandan hayallerinin peşinde koşarken, diğer yandan katilin gerçek kimliğinin ortaya çıkma tehlikesiyle karşı karşıya kalır.

Gerçeküstü olaylar, Adam'ın hayatındaki dönüm noktasını oluştururken, izleyiciler de iki adamın kaderlerinin nasıl kesiştiğini, birbirlerinin hayatlarında hangi derin izleri bıraktığını merakla takip eder. Bu süreçte, yalnızca cinayetlerin ardındaki karanlık sırlar değil, aynı zamanda hayaller, umutlar ve kabuslar arasında gidip gelen bir hikaye ortaya çıkar. Adam, hem kendi içindeki korkularla yüzleşmek zorunda kalacak hem de hayatının akışını değiştirecek bir karar vermek durumunda kalacaktır.