Efeler ilçesinin tarihi dokusu ve sıcak Ege atmosferinde geçen bu komedi filmi, izleyiciyi hem güldüren hem düşündüren bir hikâyeyle buluşturuyor. Film, hayatını uzun yıllardır küçük bir zeytinlikte geçiren, Ege'nin öz be öz insanı, kalender ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı Murtaza Amca ile yıllar sonra yurtdışından gelen, modern hayatın içinde yoğrulmuş, agnostik torunu Emine’nin bir araya gelişiyle başlıyor.

Murtaza Amca, eşini kaybettikten sonra sade bir hayat sürerken, torunu Emine onun evine gelip bir süre birlikte yaşamaya karar verir. Ancak bu buluşma, nesiller arası büyük bir kültür çatışmasının da fitilini ateşler. Murtaza Amca'nın sabah ezanıyla kalkıp tarlaya gitme alışkanlığı, Emine'nin yoga matıyla uyanıp “evrenle bağ kurma” çabalarıyla çarpışır. Ege şivesiyle yapılan espriler, Murtaza’nın “bu kız kesin nazara geldi” gibi yaklaşımları, Emine’nin “bunlar enerji alanı, dede!” şeklindeki açıklamalarıyla birleşince ortaya renkli, bol kahkahalı sahneler çıkar.

Filmde dron çekimleriyle zeytinlikler, köy kahvesi, meydan düğünleri gibi mekanlar görsel bir şölen sunarken, Ege ezgileriyle bezeli müzikler hikâyeye nostaljik bir sıcaklık katıyor. Aynı zamanda film, inanç, kuşaklar arası farklar, kabullenme ve sevginin birleştirici gücü gibi temalara da dokunuyor.

Murtaza Amca ile Emine’nin birbirlerinden çok şey öğrenerek içsel dönüşümler yaşadığı bu hikâye, “her farklılık bir zenginliktir” mesajıyla izleyicinin kalbine dokunmayı başarıyor. Eğlenceli replikler, yerel halktan karakterlerle renklenen yan hikâyeler ve bol efektli mizansenlerle bezeli bu yapım, Ege komedisinin en taze örneklerinden biri olmaya aday.