"Alfa Kurt", 20.000 yıl öncesinde, Buzul Çağı'nın sert ve acımasız doğasında geçen bir hayatta kalma ve dostluk hikayesi sunuyor. Hikaye, genç bir avcının babasının liderlik ettiği kabileden ayrı düşmesiyle başlar. Av sırasında yaşanan bir kaza sonucu kabilenin geri kalanı onun öldüğünü zanneder ve geride bırakırlar. Fakat genç avcı, yaralı ve savunmasız bir şekilde hayatta kalmak zorunda kalır.

Doğanın acımasız koşullarında, yiyecek ve barınak bulmak büyük bir mücadele haline gelir. Tam her şeyin bittiğini düşündüğü bir anda, sürüsünden ayrılmış ve yaralı bir kurtla karşılaşır. İlk başta birbirine düşman olan bu iki yalnız varlık, zoraki bir ittifak kurar. Genç avcı ve kurt, birbirlerine güvenmeyi öğrenerek birlikte hayatta kalma mücadelesi verirler.

Zamanla aralarında derin bir dostluk gelişir ve genç, kurttan sadece hayatta kalma stratejilerini değil, aynı zamanda dostluğun ve bağlılığın gerçek anlamını öğrenir. Bu yolculuk, onu doğanın acımasızlığına karşı güçlü ve kararlı biri haline getirirken, hem fiziksel hem de duygusal olarak dönüşmesine sebep olur.

"Alfa Kurt", izleyiciyi gerilim dolu sahnelerle diken üstünde tutarken, aynı zamanda insanın en temel duyguları olan bağlılık, dostluk ve sadakat üzerinde düşünmeye sevk ediyor. Hem doğanın vahşi güzelliğini hem de insan ve hayvan arasındaki bağın gücünü etkileyici bir şekilde anlatan film, hem gerilim hem de duygusallık açısından izleyicilerin kalbine dokunacak bir yapım.