Bir grup üniversite arkadaşı, yılın en büyük müzik festivali için bir Airbnb kiralar. Hayatlarının en çılgın hafta sonunu geçirmeyi planlayan gençler, renkli ışıklar, yüksek müzik ve bitmek bilmeyen partilerle dolu bir ortamda eğlenmeye başlar. Ancak, bu hayal ettikleri gibi bir kaçamak olmaktan çok uzaktır.

Bir arkadaşlarının şüpheli bir şekilde ortadan kaybolmasıyla grup içinde gerilim yükselir. Bu olayın ardından, her birinin farklı ve grotesk şekillerde cinayete kurban gitmeye başladığı ortaya çıkar. İşin ürpertici yanı, cinayetlerin işlenme şekli, yedi ölümcül günahın her birini temsil etmektedir: oburluk, açgözlülük, tembellik, kıskançlık, kibir, öfke ve şehvet.

Eğlence dolu bir hafta sonu hayali kısa sürede bir kabusa dönüşürken, hayatta kalanlar hem bir sonraki kurban olmamak için çırpınır, hem de katilin kim olduğunu ve motive edici amacını anlamaya çalışır. Esrarengiz ve karanlık geçmişlere dair sırlar açığa çıkarken, grup üyeleri arasında güvensizlik artar. Herkes bir diğerinden şüphelenirken, bir yandan da öldürücü bir zekaya sahip olan katilden kaçmaya çalışırlar.

Sonunda, bu korkunç olayların ardındaki nedenin sadece kişisel değil, aynı zamanda ahlaki bir intikam olduğunu keşfederler. Ancak bu gerçeği öğrenmek, kurtulmaları için yeterli olacak mı? Yoksa günahlarının bedelini en acı şekilde ödemeye devam mı edecekler? Müzik festivalinin kaotik ortamında geçen bu kan donduran hikâye, korku ve gizem dolu bir hayatta kalma mücadelesine dönüşür.