Nina, bir kadın doğum uzmanıdır. Yeni doğan bir bebeğin ölümüyle ilgili hakkında ciddi suçlamalar yapılınca hayatı altüst olur. Açılan soruşturmayla birlikte hem mesleki uygulamaları hem de kişisel yaşamı mercek altına alınır; hastane yönetimi, meslektaşları ve medya baskısı altında ezilir. Tüm bu zorluklara rağmen Nina geri adım atmaz. Risklere ve üzerindeki yoğun baskıya rağmen, en savunmasız hastalara yardım etmeye, başka doktorların kabul etmekten çekindiği vakaları üstlenmeye devam eder. Tıp etiğine ve insan hayatına duyduğu inanç, onu ayakta tutan tek şeydir. Film, bir hekimin mesleki sorumluluğu, etik sınırları ve kadın olarak maruz kaldığı önyargılar üzerinden güçlü bir psikolojik ve toplumsal gerilim sunar. Nina’nın adalet arayışı, izleyiciyi hem düşündürür hem de derinden etkiler.