Ben O Değilim, sıradan ve sessiz bir adamın, tuhaf bir tesadüf sonucu kimlik krizine sürüklenmesini konu alan, atmosferik ve içsel bir dramadır. Orta yaşlarını süren, bekar ve silik bir karakter olan Nihat, bir hastane kantininde çalışarak monoton ve sade bir yaşam sürmektedir. Hayatında derin bağlar kurmaktan kaçınan, sessizliğe alışmış bu adamın düzeni, mesai arkadaşı Ayşe’nin onu bir akşam yemeğine davet etmesiyle sarsılır.

Ayşe genç bir kadındır; kocası hapistedir ve hakkında türlü söylentiler dolaşmaktadır. Bu durumdan rahatsız olan Nihat, dedikodulara malzeme olmak istemese de, içindeki merakı bastıramaz ve daveti kabul eder. Ancak Ayşe’nin evinde karşılaştığı bir düğün fotoğrafı, onun iç dünyasını altüst eder. Zira Ayşe’nin hapisteki kocası, Nihat’a tıpatıp benzemektedir—öyle ki, neredeyse bir ikizi kadar.

Bu şaşırtıcı benzerlik, Nihat’ın hayatındaki ilk gerçek çatlağı yaratır. Bu yalnız adam, farkında olmadan başka bir adamın kimliğine doğru sürüklenmeye başlar. Giderek kendi hayatına yabancılaşır, başkasının yerine geçmenin gizli çekiciliğine kapılır. Nihat için artık geçmiş, benlik ve gerçeklik kavramları bulanıklaşır. Sessizliği ve durağanlığıyla tanımlanan karakter, yavaş ama kesin bir dönüşüm geçirir.

Yönetmen Tayfun Pirselimoğlu, filmde sessizliği ve durağan kareleri ustalıkla kullanarak, izleyiciyi Nihat’ın içsel yolculuğuna ortak eder. Ben O Değilim, kimliğin sabit değil, kırılgan ve devinim içinde bir yapı olduğunu; bir insanın sadece benzerlikle bile nasıl sarsılıp dönüşebileceğini anlatan çarpıcı ve derinlikli bir sinema deneyimidir.