Tüm evreni saran bu görsel ve duygusal animasyon masalında, Dünya’da filizlenen narin bir aşk, kaderin çetin bir sınavıyla yüzleşir. Genç bir astronot, insanlık adına Mars’a yapılacak ilk yolculuğun parçası olarak Dünya’dan ayrılır. Ancak bu cesur görev, geride bıraktığı sevgilisini ve birlikte kurdukları hayalleri geride bırakması anlamına gelir.

Bir zamanlar aynı gökyüzüne bakarak birbirlerini hisseden iki âşık, şimdi milyarlarca kilometrelik bir boşluğun iki ucundadır. Zaman bükülür, mesajlar ışık hızında yavaşlar, sesler sessizliğe gömülür. Mars’ın kızıl yalnızlığında hayatta kalmaya çalışan astronot, Dünya’nın mavi ışığına her baktığında, sevdiğinin yüzünü hayal eder.

Sevdiği insanı yıldızlar arasında arayan biriyle, dünyadaki anıların gölgesinde yaşamaya çalışan diğeri… Aralarındaki bağ, mesafeye rağmen zamanla silinmek yerine daha da derinleşir. Bu hikâye, sadece bir gezegenler arası yolculuğun değil, aynı zamanda aşkın sonsuzlukta bile nasıl yankı bulduğunun öyküsüdür.