Müziğe olan tutkusuyla yaşayan Cengiz, Bursa’daki bir çay bahçesinde şarkıcılık yaparak geçimini sağlamaktadır. En büyük hayali, kendi kasetini çıkarıp ünlü bir şarkıcı olmaktır. Ancak, bu hayalini gerçekleştirmek için gerekli olan fırsatı bir türlü yakalayamaz.

Cengiz’in hayatı, günün birinde Taşkın adında renkli ve biraz da başına buyruk biriyle tanışmasıyla tamamen değişir. Taşkın, ona büyük bir vaatte bulunur: Dönemin ünlü bestekârı Şerafettin’in gizli kalmış, harika bir bestesi vardır ve bu şarkıyı Cengiz’in seslendirmesi halinde kasetinin büyük bir çıkış yapacağını söyler. Büyük bir heyecana kapılan Cengiz, bu fırsatı kaçırmamak için ağabeyinden borç alarak tüm varını yoğunu bu projeye yatırır.

Ancak, Cengiz için işler hiç de beklediği gibi gitmez. Taşkın’ın sözleri ne kadar güvenilir, Arzu’nun bu işteki rolü ne kadar masumdur ve Şerafettin’in bestesi gerçekten var mıdır? Peş peşe gelen talihsiz olaylar, Cengiz’i büyük bir çıkmazın içine sürükler. Hayalleri ve gerçekler arasında sıkışan Cengiz, kendini beklenmedik bir maceranın içinde bulur.

Mizahi ve dokunaklı bir hikâyeye sahip olan bu olaylar silsilesi, hem müzik dünyasının çetrefilli yollarını hem de büyük hayallerin peşinden koşarken karşılaşılan engelleri gözler önüne seriyor.