İki hamile kadın, doğurganlık kliniği tarafından yanlışlıkla yumurtalarının değiştirildiğini öğrendiklerinde, hayatları köklü bir şekilde değişir. İlk başta bu durum sadece kişisel bir hata gibi görünse de, her iki kadının da yaşamını derinden etkileyen karmaşık bir sorun haline gelir.

Kadınlar, bu hatayla başa çıkmaya çalışırken, aralarındaki ilişki giderek daha da karmaşıklaşır. Bir yanda, kendi biyolojik çocuklarını kaybetmiş olmanın ve başka birinin çocuğunu taşımanın getirdiği şok ve öfke vardır. Diğer yanda, karşılarındaki kadının durumu ve hatanın etkileri ile ilgili hissettikleri rahatsızlık ve kızgınlık bulunur.

İlk başta, birbirlerine duydukları nefret ve öfke, her iki kadının da hayatlarını daha da zorlaştırır. Ancak zamanla, bu durumun neden olduğu gerilim ve anlaşmazlıklar, onların sadece kişisel değil, aynı zamanda ailevi ve toplumsal ilişkilerini de etkiler. Her iki kadın, bu karmaşık durumda hem kendi duygusal hem de pratik sorunlarıyla başa çıkmak zorundadır.

Kliniğin hatasının yanı sıra, bu iki kadın arasındaki çatışma, onları hem bireysel hem de ortak bir yolculuğa çıkarır. Kendilerini ve yaşamlarını yeniden düzenlemek zorunda kalırken, aralarındaki nefretin ötesine geçip ortak bir çözüm bulmak için mücadele ederler. Bu süreç, her iki kadının da kişisel ve duygusal olarak büyümesine, aynı zamanda bu karmaşık durumu çözme sürecinde birbirlerine olan bakış açılarını yeniden değerlendirmelerine yol açar.