Fakir bir inşaat işçisi olan Emre, hayatını değiştirecek gibi görünen beklenmedik bir teklifle karşılaşır. Ölmekte olan, son derece zengin bir iş adamı olan Fikret, onu milyarlarca dolarlık servetini miras alacak kişi olarak seçmiştir. Tek şart, Fikret’in ölümünden sonra mirası tamamen devralabilmesi için bir dizi hukuki ve manevi yükümlülüğü yerine getirmesidir.

Başta Emre, bu fırsatın hayatını sonsuza dek değiştireceğini düşünür, ancak çok geçmeden bu servetin ağır bir bedeli olduğunu fark eder. İş adamı Fikret’in serveti, geçmişteki karanlık sırlar, vicdansız kararlar ve zalimce günahlarla lekelenmiştir. Fikret’in ruhunu derinden rahatsız eden bu günahlar, ölümünden sonra mirasla birlikte Emre’ye de musallat olmaya başlar.

Emre, zenginliğin nimetlerinin tadını çıkarırken, bir yandan da doğaüstü olaylar ve açıklanamayan talihsizliklerle boğuşur. Servetin lanetini çözmeye çalışırken, hem hayatta kalmak hem de kendi ruhunu kaybetmemek için savaşmak zorundadır. Fikret’in geçmişine dair daha derine indikçe, Emre hem iş adamının korkunç günahlarının izlerini hem de kendi içsel hesaplaşmalarını keşfeder.