Büyük Kral uzun ve zorlu bir yolculuğun ardından Truva Savaşı’ndan zaferle dönmüştür. Ancak, yıllar süren bu yokluk, onun krallığında derin izler bırakmıştır. Evine adım attığı anda karşılaştığı manzara, zaferin coşkusunu bir anda hüzne dönüştürür. Eşsiz sarayı, onun yokluğunda sadece bir barış yuvası değil, aynı zamanda entrika ve ihanetle dolu bir savaş alanına dönüşmüştür.

Penelope, kralın yokluğunda sadakatle onun dönüşünü beklemiş, her şeye rağmen güçlü kalmayı başarmıştır. Ancak artık kendi evinde özgürlüğünden mahrumdur. Krallığın dört bir yanından gelen talipler, Penelope’nin elini ve krallığın tahtını elde etmek için adeta bir avuç yırtıcı kurt gibi evine çöreklenmiştir. Gün geçtikçe artan bu baskı, onun üzerinde hem fiziksel hem de duygusal bir yük haline gelmiştir. Penelope, bir yandan oğlunu korumaya çalışırken bir yandan da Odysseus’un bir gün döneceğine olan inancını yitirmemeye çalışmaktadır.

Odysseus’un oğlu Telemakhos ise babasının mirasına sahip çıkmaya çalışmaktadır. Ancak genç yaşına rağmen, taliplerin tehditleri altında bir hayat sürmektedir. Onun varlığı, taliplerin taht üzerindeki emellerinin önünde bir engel olarak görülmektedir ve bu durum, Telemakhos’u sürekli bir ölüm tehlikesiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Genç prens, babasının gölgesinde yaşamaktan kurtulup, kendi yolunu bulmaya çalışırken içindeki cesareti ve liderlik potansiyelini keşfetmek zorundadır.

Odysseus ise savaştan bitkin ve ruhsal olarak yorgun bir adam olarak geri döner. Yıllar önceki güçlü ve yenilmez savaşçıdan eser yoktur. Ancak, evine ve ailesine yönelmiş tehditleri gördüğünde, içinde sakladığı eski savaşçı ruhunu yeniden uyandırmak zorunda kalır. Bir yandan savaşın yaralarını taşırken, diğer yandan Penelope’yi, Telemakhos’u ve krallığını kurtarmak için yeniden savaşmaya karar verir.

Odysseus, krallığını geri kazanmak için zekâsına ve tecrübesine başvurur. Silahlarının yanı sıra keskin zekâsı ve stratejik düşüncesi, en büyük silahı olacaktır. Düşmanlarıyla doğrudan çatışmaktan çok, onları kendi oyunlarında alt etmek için planlar yapar. Penelope ile birlikte bir kez daha güçlerini birleştirirler. Penelope’nin içsel dirayeti ve Telemakhos’un büyüyen cesareti, Odysseus’un yanında durarak bu mücadeleyi bir aile meselesine dönüştürür.

Büyük Kral, hem ailesini hem de krallığını geri kazanmak için sadece kılıcıyla değil, aynı zamanda zekâsı ve iradesiyle savaşır. Bu süreçte, eski bir savaşçının gücünün sadece fiziksel yeteneklerden ibaret olmadığını, kararlılık, zeka ve sevgiyle birleştiğinde çok daha büyük bir güç haline geldiğini öğrenir. Ancak, bu zaferin bedeli ağır olacak; Odysseus ve ailesi, bu yolda büyük fedakârlıklar yapmak zorunda kalacaktır.