1983 yılında, Owl, Kuzey Dakota'da yaşayan üç kişinin hayatı – öğleden sonralarını yerel kahvehanede geçmişi anarak geçiren yaşlı Horace; depresyonda olan yedek oyun kurucu yıldız oyuncu Mitch; ve yeni atanmış lise İngilizce öğretmeni Julia – ve kasabanın diğer sakinlerinin hayatları, tarihi bir beyaz fırtına tarafından alt üst olur.

Yaşlı Horace, kasabanın tarihini ve eski güzel günleri anarak geçirdiği öğleden sonraları ile bilinir. Yerel kahvehanede toplanan küçük bir grup arkadaşıyla anılarını paylaşmak, onun için bir rutin haline gelmiştir. Horace'ın anlattıkları, sadece geçmişe duyulan özlemi değil, aynı zamanda kasabanın köklü değerlerini ve insanlarını da yansıtır.

Mitch, lise futbol takımının yedek oyun kurucusu ve yıldız oyuncusudur, ancak derin bir depresyon içindedir. Büyük beklentiler altında ezilen Mitch, yeteneklerine rağmen kendini yetersiz hissetmekte ve içsel bir çatışma yaşamaktadır. Hem okulda hem de evde yaşadığı baskılar, onu daha da içine kapanık hale getirmiştir.

Julia ise, kasabaya yeni atanmış bir lise İngilizce öğretmenidir. Julia, öğrencilerine ilham verme ve onların hayatlarına dokunma arzusu ile doludur. Ancak küçük bir kasabada öğretmenlik yapmanın zorlukları ve kasabanın dinamiklerine uyum sağlama süreci, onun için beklenenden daha zorlu olmuştur.