Ailesiyle birlikte Çorum'da yaşayan Sadık, binlerce yıllık bir aile geleneği olarak yoğurtçuluk yapmaktadır. Yoğurtçuoğlu ailesinin ürettiği yoğurtlar, lezzeti ve şifasıyla tüm şehirde ün salmıştır. Bu yoğurtların sırrı ise ailede nesilden nesile aktarılan ve büyük bir gizlilikle korunan özel bir tarife dayanır. Yoğurtların sırrı, her zaman ailenin en büyüğü olan Dede tarafından saklanır ve yalnızca güvenilir bir varise aktarılır.

Ancak bir yaz günü Çorum'da beklenmedik bir şekilde kar yağar ve bu olay, ailenin tüm düzenini alt üst eder. Yoğurtçuoğlu ailesinin efsanesine göre, yaz günü kar yağarsa, yoğurdun sırrı hemen bir başkasına aktarılmalıdır. Aksi takdirde, ailenin başına büyük bir felaket geleceği söylenir. Bu durum, Dede'yi büyük bir endişeye sevk eder ve bir an önce yoğurdun sırrını aktaracak doğru kişiyi bulmak zorunda kalır.

Dede, aile üyelerini acilen bir araya toplar ve yoğurdun sırrını devredeceği kişiyi belirlemek için hazırlıklara başlar. Bu süreçte, ailenin en genç üyelerinden olan ikiz kardeşler Sadık ve Özgür ön plana çıkar. Her ikisi de yoğurtçuluk konusunda yeteneklidir ve yoğurdun sırrını öğrenmek için büyük bir istek duyarlar. Ancak sadece biri bu büyük sırrın koruyucusu olabilecektir.

Sadık ve Özgür, Dede'nin güvenini kazanmak ve yoğurdun sırrını öğrenmek için amansız bir mücadeleye girişirler. Kardeşler arasında başlayan bu rekabet, onları hem birbirlerine karşı hem de kendilerine karşı büyük bir sınavla yüzleştirir. Yoğurtçuluk geleneğini devam ettirmek için gereken bilgiyi ve yetenekleri sergilemeye çalışırken, aynı zamanda ailelerinin geleceği için büyük bir sorumluluk alacaklardır.

Bu süreçte, Sadık ve Özgür sadece yoğurt yapmanın teknik inceliklerini değil, aynı zamanda ailelerinin tarihini ve değerlerini de öğrenirler. Dede, onları sadece birer yoğurt ustası olarak değil, aynı zamanda ailenin onurunu ve mirasını koruyacak kişiler olarak yetiştirmek ister. Bu yüzden, onları çeşitli sınavlardan geçirir ve karakterlerini test eder.

Sadık ve Özgür, birbirlerine rakip olmalarına rağmen, zamanla bu mücadelede aslında birbirlerini desteklemeleri gerektiğini anlarlar. Ailenin devamlılığı ve yoğurtçuluk geleneğinin sürdürülebilmesi için birlikte çalışmanın önemini fark ederler. Kardeşler, bu süreçte hem kendilerini hem de birbirlerini daha iyi tanır ve güçlenirler.

Yoğurtçuoğlu ailesinin bu dramatik ve heyecan verici hikayesi, izleyicilere aile bağlarının, geleneğin ve sorumluluğun önemini hatırlatır. Sadık ve Özgür'ün amansız mücadelesi, izleyicilere gerilim dolu anlar yaşatırken, aynı zamanda duygusal bir yolculuk sunar. Yoğurtçuluğun derinliklerinde saklı olan sırrın keşfi, izleyicileri hem düşündürür hem de duygulandırır.

Bu hikaye, hem geleneksel değerlerin hem de modern zorlukların kesiştiği bir anlatı sunar. Yoğurtçuoğlu ailesinin yaşadığı bu olağanüstü olaylar, izleyicilere unutulmaz bir deneyim yaşatırken, yoğurdun sırrının ve aile bağlarının ne kadar güçlü olduğunu gösterir.