1982 yılında Stockholm’ün soğuk ve karlarla kaplı bir mahallesinde geçen bu hikâye, toplumun alt tabakasında yaşayan insanların arasındaki yaşamı, korku ve aşkın ince bir dengede ilerlediği bir çocukluk dostluğuyla birleştiriyor. Hikâye, yalnız ve içine kapanık bir çocuk olan Oskar ile aynı mahalleye yeni taşınan, tuhaf bir şekilde soğuktan etkilenmeyen ve bembeyaz yüzüyle dikkat çeken Eli arasında gelişen olağanüstü bir ilişkiyi merkezine alır.

Oskar, okulda zorbalık gören, arkadaşsız bir çocuktur. Kendine olan güvensizliğini yalnız vakit geçirdiği bir parkta gidermeye çalışırken, Eli ile tanışır. İlk başta garip bir çekingenlikle başlayan bu tanışma, iki çocuğun birbirine karşı derin bir bağ kurmasıyla ilerler. Ancak Eli’nin sadece gizemli değil, aynı zamanda tehlikeli bir sırrı vardır: O bir vampirdir ve hayatta kalmak için kana ihtiyaç duymaktadır. Bu ihtiyacı, ona bakan ve babası gibi görünen yaşlı bir adam tarafından karşılanmaktadır. Ancak Eli’nin varlığı, mahallede işlenen esrarengiz cinayetlerin artmasına neden olur. Cinayetlerin ardındaki karanlık sır, zamanla Eli’nin vampir kimliğini ortaya çıkarır ve Oskar’ı bu karmaşanın bir parçası haline getirir.

Mahallede artan korku ve Eli’nin gerçek yüzünün ortaya çıkma riski, iki çocuğun ilişkisini hem derinleştirir hem de sınar. Oskar, Eli’nin sıradışı durumunu kabul ederken, bir yandan da kendine olan güvenini kazanmaya başlar. Ancak Eli’nin varlığı sadece Oskar’ın değil, tüm mahallenin huzurunu tehdit etmektedir. İkili, bir yandan hayatta kalma mücadelesi verirken, bir yandan da birbirlerine olan bağlarını korumaya çalışır.

Film, yalnızca bir vampir hikâyesi olmanın ötesine geçerek, toplum dışına itilmiş iki ruhun bir araya gelerek bir sığınak bulma çabasını anlatır. Büyüme, yalnızlık, korku ve ilk aşk gibi temaları, soğuk İsveç kışının kasvetli fonunda işleyen bu yapım, hem görsel hem de duygusal anlamda izleyiciyi derinden etkileyen bir başyapıt olarak kabul edilir. "Let the Right One In," vampir mitolojisini sanatsal bir zarafetle ele alarak, korku ile romantizmin çarpıcı bir kesişimini sunar.