Doug ve ekibi, yetenekleri ve tecrübeleri sayesinde banka soygunlarında adeta bir efsane haline gelmişlerdir; her zaman dikkatli, acımasız ve iz bırakmadan işlerini yürütmektedirler. Ancak, son soygunlarından sonra hayatları beklenmedik bir şekilde değişir. Doug, soygun sırasında karşılaştıkları banka müdiresi Claire'in, aynı mahallede yaşadığını öğrenir ve bu bilgiyle hayatı altüst olur.

Claire, Doug'ın gerçek kimliğinden habersiz, onunla yakınlaşmaya başlar. Doug, Claire'e duyduğu aşkı gizlemekte zorlanırken, suç ortağı ve en yakın kardeşi kadar yakın arkadaş olan Jem, Doug’ın gerçek kimliğinden şüphelenir ve endişelenir. Jem, Doug'ın bir yalan veya ihanet içinde olduğunu düşünürken, Doug'ın içsel çatışması derinleşir.

Doug, bir yandan Claire'e olan duygularını korumaya çalışırken, diğer yandan suç dünyasında kendisini savunmak zorundadır. Claire’in Doug’ın bir soyguncu olduğunu öğrenmesi kaçınılmaz bir gerçek haline gelir ve bu durum, Doug'ın iki dünyası arasında seçim yapmasını zorunlu kılar. İki tarafta da sadık arkadaşları ve sevdikleri varken, Doug, onları kaybetmeden bu durumu nasıl çözebileceğini düşünmelidir. İkili bir hayatın getirdiği karmaşayla başa çıkmak, Doug'ın karakterini ve bağlılıklarını test edecek bir mücadeleye dönüşür.