Sorunlarla dolu bir geçmişe sahip olan genç kadın, yaşadığı travmalar ve kimlik bunalımıyla boğuşurken gizemli bir olayla karşı karşıya kalır: biri onu öldürmeye çalışmıştır. Ancak olay çözülemeden, kendisini tuhaf bir şekilde paralel bir evrende bulur. Bu dünyada her şey benzer görünmektedir ama insanlar, ilişkiler ve kurallar farklıdır. En çarpıcısı ise, burada da kendisinin birebir aynısı olan bir "ikiz"i vardır — üstelik bu paralel benliğin hayatı kendi hayatından çok daha başarılı, düzenli ve mutlu görünmektedir.

Ancak kısa süre sonra gerçek ortaya çıkar: paralel evrende de aynı suikast girişimi yaşanmış ve ikizi ağır yaralanmıştır. Gerçek dünyadaki kadın, yaralı ikizinin yerine geçmeye karar verir; hem onun hayatını yaşamak hem de saldırının ardındaki kişiyi ortaya çıkarmak için. Bu karar, onu tehlikeli bir soruşturmanın ve psikolojik bir çıkmazın içine sürükler.

İkizinin hayatını sürdürebilmek için tanımadığı insanlarla derin ilişkiler kurmak zorundadır. Her adımda gerçeklik duygusu biraz daha çözülürken, kimseye tam olarak güvenemez. Kendisini kimin öldürmeye çalıştığını çözmeye çalışırken, bir yandan da neden iki evrende de aynı kadının hedef alındığını sorgular. Olayların ardında yatan karanlık komplolar, bastırılmış anılar ve kişilik bölünmeleri, onu hem fiziksel hem ruhsal bir sınavdan geçirir.

Bu sürükleyici psikolojik gerilimde, ana karakterin geçmişiyle yüzleşmesi, farklı kimlikleriyle hesaplaşması ve nihayetinde kendi hakikatini bulma mücadelesi, izleyiciyi zaman ve gerçeklik kavramları arasında keskin bir sınırda bırakır.