Kuş bilimci Abby, 1970'lerde Alaska'da kel başlı kartalla ilgili önemli çalışmalara imza atan fotoğrafçı Alice Hughes'un çalışmalarını takip etmek üzere bir göreve atanır. Abby, Alice'in bulgularını ve araştırmalarını detaylı bir şekilde incelemek için Alice'in torunu Eric'i rehber olarak görevlendirir. Eric, büyükannesinin çalışmalarının detaylarını ve gizli vadinin yolunu Abby'ye gösterecektir.

Eric, Abby'nin bu zorlu görevi başarıyla yönetebileceğinden şüphe duymaktadır. Ancak, Abby, doğanın sunduğu tüm zorluklara rağmen araştırmasını tamamlama konusunda kararlıdır. Eric’in başlangıçtaki tereddütleri, Abby'nin azmi ve bilimsel tutkusuyla karşılaşırken, zamanla yerini karşılıklı bir saygıya bırakır.

Abby ve Eric, gizli vadideki zorlu ve keşfedilmemiş bölgelere doğru yol alırken, eski fotoğrafçının çalışmalarını yeniden değerlendirme fırsatı bulurlar. Alice’in keşifleri ve vadinin sunduğu zorluklar, Abby’yi ve Eric’i hem fiziksel hem de duygusal olarak test eder. Abby'nin bilimsel hedeflerine ulaşma yolunda yaşadığı maceralar, Alice’in mirasını anlamasını ve doğa ile olan ilişkisini derinleştirmesini sağlar.

Film, keşif ve bilimsel tutku arasındaki bağı, doğanın zorluklarına karşı direnci ve geçmiş ile geleceğin kesişim noktalarını vurgulayan bir hikaye sunar.