Bir aile, uzun bir yolculuğun ardından yolda kalır ve en yakın şehirden oldukça uzak, ıssız bir çiftlikte geceyi geçirmek zorunda kalır. Yolculuk esnasında yaşanan beklenmedik bir arıza veya kaza sonucu, ailenin aracı bozulur ve en yakın yardım noktasına ulaşmaları imkânsız hale gelir.

Geceyi geçirmek zorunda oldukları bu çiftlik, dışarıdan bakıldığında eski, terkedilmiş ve biraz ürkütücü görünmektedir. Aile üyeleri, bu yerin güvenli olup olmadığını sorgularken, çevrenin karanlığı ve sessizliği gerilimi artırır. Çiftlikteki eşyalar, mobilyalar ve genel atmosfer, geçmişte yaşanmış bazı olaylara dair izler taşımaktadır ve bu durum, aile bireylerinin huzursuzluğunu artırır.

Gece ilerledikçe, ailenin hayatta kalma içgüdüleri ve dayanışma yetenekleri sınanır. Çiftlikte geceyi geçirmeleri gerektiğinden, ailenin çeşitli tehlikelerle başa çıkması ve bir arada kalmaları gerekmektedir. Eski ve bozulmuş yapının içinde sesler duyarlar, ani hava değişimleri yaşarlar ve yerel efsaneler veya halk hikayeleri hakkında bilgi edinirler. Tüm bu faktörler, çiftlikte geçirdikleri geceyi bir hayatta kalma mücadelesine dönüştürür.

Aile, bu belirsiz ve korkutucu ortamda hem fiziksel hem de psikolojik olarak dayanmak zorundadır. Çiftlikteki bazı eski eşyalardan ve buldukları ipuçlarından, geçmişte yaşanmış bazı trajedilere dair izler bulurlar. Bu sırada aile içindeki bağlar daha da güçlenir ve dayanışma, korkularını yenmelerine yardımcı olur.

Film, hayatta kalma içgüdüsünü, aile bağlarını ve bilinmeyen tehlikeler karşısında dayanma gücünü keşfeden bir gerilim ve korku hikayesidir.